"Optimal düzeyde kaygı çocuklar için ideal…"

Ebeveynler çocukların kaygısını yönetmek için ne yapmalı

192

Çocuklarda kaygıyı önlemekten ziyade kaygıyı optimal düzey içerisinde tutmanın önemli olduÄŸunu belirten uzmanlar, kaygı ve stresin belirli bir seviyede olmasının beklendiÄŸini ifade ediyor. 

Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, Optimal Düzey olarak tanımlanan alan içerisindeki kaygının işlevselliği sağlıklı yönetebilmek için ideal olduğunu, optimal düzeyin dışındaki kaygının ise kişiyi işlevsiz hale getirebildiğini vurguluyor. Aydoğdu, Kaygı yaşayan çocuklarda tırnak yeme, sık sık ayak sallama ve ellerin terlemesi gibi semptomlar görülüyor. Ebeveynler bu durum karşısında yapıcı bir iletişim dili benimseyerek çocuklarıyla konuşmalı ve onları yönlendirmeli şeklinde tavsiyelerde bulundu.

Ãœsküdar Ãœniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Seda AydoÄŸdu, çocuklarda kaygı düzeyleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. 

Optimal düzeyin dışındaki kaygıya dikkat

Kaygı ve stresin belirli bir seviyede olmasının beklendiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, Optimal Düzey olarak tanımlanan alan içerisindeki kaygı, başlanılan işin daha iyi olması ve işlevselliği sağlıklı yönetebilmek için idealdir. Optimal düzeyin dışında olan kaygı kişiyi işlevsiz hale getirebilir, bir işe başlamakta veya bitirmekte sorun yaşanmasına sebep olabilir. Bununla birlikte çalışılan dersin tam olarak anlaşılmamasına da sebep olabilir. Bu durum çocukta bir türlü anlayamıyorum, yeterince iyi değilim gibi olumsuz düşüncelerin de gelişmesine yol açabilir. Bu durumlar sonucunda kişi ders çalışmaktan kaçınabilir, erteleyebilir veya zaten yapamıyorum gibi düşüncelerden dolayı görev ve sorumluluklarını hiç yerine getirmeyebilir uyarısında bulundu.

İşte görülen semptomlar…

Kaygı yaşayan çocuklarda görülen semptomların tırnak yeme, tırnak çevresindeki etlerin koparılması, sık sık ayak sallama, ellerin terlemesi ve tuvalet ihtiyacı olmasa bile sık sık tuvalete gitme ihtiyacı şeklinde görülebildiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, Bunlarla birlikte genel bir huzursuzluk, sabırsızlık, agresiflikte görülebilir. Zaman zaman bunlara ek olarak kalp çarpıntısı ya da göğüs kafesinde bir daralma şeklindeki durumlar da eşlik edebiliyor dedi.

Kaygı önlenmemeli, optimal düzeyde tutulmalı

Çocuklarda kaygıyı önlemekten ziyade kaygıyı optimal düzey içerisinde tutmanın önemli olduÄŸunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Seda AydoÄŸdu, Çünkü kaygı bir iÅŸi baÅŸlamak ve bitirmek için ya da yapılan iÅŸin daha iyi yapılması için motivasyon saÄŸlar. Bu sebeple kaygının olmaması deÄŸil, kaygının iÅŸlevsel düzeyde tutulması önemlidir. Kaygıyı iÅŸlevsel düzeyde tutabilmek için de nefes egzersizleri oldukça önemli. ÇocuÄŸun kendini sakinleÅŸtirebilmesi için biyolojik uyum için nefes egzersizlerinin her gün düzenli olarak yapılması öneriliyor. Bununla birlikte deÅŸarj olabileceÄŸi fiziksel aktiviteler de oldukça önemli. Günlük ortalama yarım saatlik yürüyüşler çocuÄŸu rahatlatacaktır ifadelerini kullandı. 

Biyolojik ritmin dışına çıkılmamalı

Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, ailelerin bu dönem içerisinde destekleyici bir tutum içinde olmalarının çok önemli olduğuna dikkat çekti ve sözlerini şöyle tamamladı: Ebeveynler çok eleştirel olmadan daha yapıcı bir iletişim dili benimseyerek çocuklarıyla konuşmalı, onları yönlendirmeli. Bunların dışında özellikle son zamanlarda ders çalışmak çocuklar için daha stresli ve daha zor bir hale gelmekte. Bu zaman dilimlerinde çocukları ders çalışırken aileler de çocuklarının temposuna uyum sağlayacak aktiviteler seçebilirler. Böylelikle çocuklar kendilerini sosyal hayattan izole hissetmemiş olurlar. Ayrıca var olan yeme ve uyku düzeninin dışına çıkılıp yeni deneyimler yaşanmasının bu dönem için çok uygun olmadığı biliniyor. Var olan biyolojik ritmi korumak oldukça önemli.



Giriş: 04 Ocak 2023 | Güncelleme: 04 Ocak 2023 | Okunma: 192


Kaynak: Ali Aksoy




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.