Kürtün İlçesi Tarihi


2052

İlçe ile ilgili özel olarak, arkeolojik araştırmalar yapılmamış olmakla birlikte, Kürtün çevresinde görülen kale harabeleri ve zaman zaman tarım çalışmaları sırasında yeraltından çıkarılan harabe bina kalıntıları dikkate alındığında, bu yörede yaşam, milattan önceki yıllardan beri var olduğu kanaatini uyandırmaktadır. Hitit Devletinin yıkılışından sonra Urartu hâkimiyetine girdiği tahmin edilmektedir. Fatih Sultan Mehmet Döneminde, Trabzon Sancağı sınırları çiziminde, Kürtün ismine rastlanılmaktadır. Çeşitli tarihi kaynaklarda Kürtün, 1461 yıllarında beylik olup ilk Osmanlı - Akkoyunlu Antlaşmasıyla (Yassı Çimen Antlaşması), iki devlet arasında tampon bölge olarak kaldığı belirtilmektedir. Kürtünün, Osmanlılar zamanındaki ismi Kürtün Cezere olup Cezere denilen yerin Kürtün bölgesinin idare merkezinde bir kale olduğu, Sinan Beyin Trabzondaki Kulaklı Çeşme kitabesinden anlaşılmaktadır. Fatihin Trabzonu 1461 yılında fethinden sonra, Gümüşhane ile birlikte Trabzona bağlanmıştır. Cumhuriyet Döneminde, Gümüşhanenin 1925 yılında müstakil il olması sonucu olarak Kürtün de, Torula bağlı olarak Gümüşhaneye bağlanmıştır. Daha sonraki yıllarda ilçe statüsünü kazanmıştır.
Kürtün’ün kuzeyinde Giresuna bağlı Çanakçı ilçesi, kuzeydoğusunda Trabzon İli Maçka, Şalpazarı ve Tonya ilçeleri, doğusunda Torul ilçesi, güneyinde ise Giresuna bağlı Alucra, batısında Doğankent ilçesi yer alır. İlçede, iklim olarak Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında bir iklim geçişi teşkil eder gibi görünse de, son yıllarda yapılan Kürtün Barajı etkisiyle, ilçede daha çok Karadeniz Bölgesinin iklim tipi hüküm sürmektedir. İlçenin ekonomisinde tarım ve hayvancılık kısıtlı olarak yapılmaktadır. Son yıllarda ise Kürtün Baraj Gölünde kafes balıkçılığı gelişmeye başlamıştır. İlçede, el sanatları olarak ipek halı üretilmektedir. İpek halı dokumacılığı, 1980 yılından sonra İzmit ve çevresinde oturan yöremiz insanları tarafından ilçemizde oturan vatandaşlarımıza öğretilmesi yoluyla başlamış olup, ilerleyen zamanlarda İlçe Halk Eğitim Merkezince açılan kurslarda daha yaygın hale gelmiştir. Yörede, ipek halı dokumacılığı hemen hemen her evde yapılabilmektedir. İpek halı dokumacılığı için halı tezgâhı, makas, kirkit gibi araçlar gereklidir. 60 x 120 cm'lik bir halı için 4 kg ipek ipi kullanılmaktadır. Bir halı iki kişi tarafından iki ayda dokunabilmektedir. Diğer yandan, ilçenin büyük bir alanının ormanlarla kaplı olması nedeniyle, yöre insanının el sanatlarına yatkınlığı ağaç işlemeciliğini gündeme getirmiştir. İlçede, ağaç işlemeciliğinin yanında demir işleri, örgü işleri ve sarı işleri el sanatları da yapılmaktadır. Üretilen bu eşyalar turistik bölgelerde, yayla şenliklerinde ve yöre pazarlarında doğrudan tüketiciye sunulmaktadır

Kaynak: