"Okul Öncesi Öğretmenleri, Teknoloji Okuryazarlığı Konusunda Desteğe İhtiyaç Duyuyor"

750

İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ)EÄŸitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mehmet Toranve Mersin Üniversitesi EÄŸitim FakültesindenDr. Öğretim Üyesi Gökhan GüneÅŸ tarafından, öncesi öğretmenlerinin COVID-19 pandemisi sırasında pedagojik deneyimleri ve olası eÄŸitim senaryosu hakkındaki görüşlerini inceleyen bir araÅŸtırma gerçekleÅŸtirildi. AraÅŸtırmadan elde edilen ilk bulgulara göre, okul öncesi öğretmenlerinin pandemi sürecinden hem kiÅŸisel hem de mesleki olarak etkilendikleri, teknoloji okuryazarlığı, teknolojik platformları kullanma ve dijital içerik oluÅŸturma süreçlerinde desteÄŸe ihtiyaçları duydukları ve teknolojik, pedagojik alan bilgisi yeterliliÄŸi konusunda kendilerini zayıf hissettikleri ortaya çıktı. Yine ilk verilere göre, çocukların bu süreçten psikolojik ve geliÅŸimsel olarak olumsuz etkilendikleri, pedagojik olarak yeteri kadar yararlanamadıkları, ailelerin ise bu sürecin yönetiminde önemli bir çaba sarf ettikleri ancak yeterli olamadıklarına dair sonuçlar ortaya çıktı. 

Nitel araÅŸtırma teknikleri kullanarak yapılan araÅŸtırma, 10'u kadın, 1'i erkek olmak üzere 11 kiÅŸiden oluÅŸan gönüllü bir grupla gerçekleÅŸtirildi. Online görüşmelerin yapıldığı öğretmenlerden, yeni normalde olası eÄŸitim senaryosu için eÄŸitim ortamı tasarlamaları da istendi. AraÅŸtırmaya katılan okul öncesi öğretmenlerin mesleki olarak sahip oldukları deneyim 3 ile 18 yıl arasında deÄŸiÅŸirken, katılımcılardan ikisi yüksek lisans dokuzu ise lisans mezunu olarak belirlendi. Çalışma grubunda yer alan okul öncesi öğretmenlerden bir kısmı karantina sürecinde senkron eÄŸitim yapan, bir kısmı ise EBA üzerinden asenkron eÄŸitim yapan öğretmenlerden seçildi. 

Görüşmelerden elde edilen verilerin ilk analizlerine dair bilgi veren İKÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Toran, Okul öncesi öğretmenlerinin görüşlerinin kişisel deneyimler, mesleki yeterlilikler, çocuklara yönelik gözlemler,uygulanan politikalara yönelik öneriler ve olası eğitim senaryolarına ilişkin görüşleriile ilişkili olduğu belirlendi. dedi.

Kaygı, anksiyete ve depresyon ÅŸikayetlerinde artış 

Okul öncesi öğretmenlerinin pandeminin baÅŸlangıcından itibaren uygulanan karantina sürecinde, kiÅŸisel yaÅŸantılarında önemli deÄŸiÅŸikliklerin olduÄŸunu vepandemiden kaynaklı kiÅŸisel olarak ÅŸok yaÅŸadıklarının belirlendiÄŸini dile getiren Doç. Dr. Mehmet Toran, Katılımcılar, psikolojik ve duygusal olarak bu süreçten olumsuz etkilendiklerini, kaygı, depresyon, anksiyete gibi ÅŸikayetlerinin arttığını belirttiler. Bu süreçte ailevi sorunlar yaÅŸadıklarını, aile içindeki sorumluluklarının arttığını, aile üyelerinin saÄŸlığını koruma çabası ile birlikte ailede eÅŸlerden birinin bu süreçte iÅŸsiz kalmasından dolayı ekonomik kaygılar yaÅŸadıklarını ifade ettiler. Ayrıca aile içindeki rolleri ile öğretmenlik rolünü eÅŸ zamanlı olarak aynı mekanda sürdürme çabasının da kendilerini psikolojik olarak zorladığı belirttiler.Bununla yanı sıra COVID 19 ile birlikte ilk defa belirsizlikle bu kadar karşı karşıya kaldıklarını, bunun hem kiÅŸisel hem de mesleki olarak kendilerini zorladığını dile getirdiler. diye konuÅŸtu. 

Öğretmen yetiÅŸtirme programları teknoloji okuryazarlığı konusunda zenginleÅŸtirilmeli 

Pandemi ile birlikte baÅŸlayan uzaktan eÄŸitim sistemine iliÅŸkin okul öncesi öğretmenlerinin teknolojiyi kullanma, dijital içerik oluÅŸturma, alan bilgisini teknolojik alanda etkili kullanma noktasında kendilerini yetersiz algıladıkları sonucuna ulaÅŸtıklarını belirten Doç. Dr. Mehmet Toran şöyle devam etti: Okul öncesi öğretmenleri, teknolojik altyapının yeterli olmadığı noktalarda anlık mesajlaÅŸma programlarından da destek aldıklarını belirttiler. Bunun sebebini teknoloji kullanımı konusunda bireysel eksikleri kadar platform eriÅŸimlerinde yaÅŸadıkları sınırlamalara da baÄŸlayan katılımcılar,pandeminin hizmet içi eÄŸitimlerin geliÅŸtirilmesi için bir fırsata dönüşebileceÄŸinin altını çizdiler. Uzaktan eÄŸitim ve dijital platform kullanımlarında Öğretmenlerin gereksinim duydukları eÄŸitim baÅŸlıkları arasında ise teknoloji okuryazarlığı, dijital içerik üretimi yer alıyor. Bununla birlikte çalışma grubunda yer alan okul öncesi öğretmenleri, COVID-19 pandemisi gibi krizlere karşı mesleki olarak kendilerini güçlendirecek destek programlarına ihtiyaç duyduklarını, bu destek programlarının mesleki yeterlik ve psikolojik desteÄŸi kapsayacak ÅŸekilde olması gerektiÄŸini ifade ettiler.Öğretmenler, yeni normaldeki eÄŸitim uygulamalarının, okulların fiziksel koÅŸullarından, sınıfların kalabalık olmasından ve uygulamalardaki belirsizlikten dolayı zor olacağını ifade ederken, sınıf mevcutlarının seyreltilmesi, uygun fiziksel ve donanımsal koÅŸulların saÄŸlanması koÅŸuluyla yeni normalde eÄŸitimin baÅŸarılı bir ÅŸekilde uygulanabileceÄŸini belirttiler. 

Çocukların yaşadığı problemler

Araştırmanın, uzaktan eğitim sürecinde çocukların yaşadıkları problemlere dair verileri de içerdiğini söyleyen Doç. Dr. Mehmet Toran, Okul öncesi öğretmenleri, uzaktan eğitim uyguladıkları süreçte çocukların uzun süre ekran karşısında kalamadıklarını, odaklanma sorunu yaşadıklarını, çocukların dikkat sürelerinin oldukça sınırlı olduğunu, yönergeleri istenilen nitelikte alamadıklarını ve çocuklarla uzaktan etkili iletişim kuramadıklarını ifade ettiler. Uzaktan eğitim için sunulan alt yapının çocuklar tarafından etkili kullanılamadığını, zaman geçtikçe uzaktan eğitime devam eden çocuk sayısının azaldığını, teknolojiye erişimi olmayan çocukların ise bu süreçten hiçbir şekilde faydalanamadığını belirttiler. COVID 19 pandemisi sürecinde çocukların gelişimsel olarak sosyal, duygusal psikomotor alanlarda olumsuz etkilendikleri, akranları ile iletişim kuramadıkları, pandemiden kaynaklı kaygı düzeylerinin arttığı da elde edilen veriler arasında yer alıyor. Katılımcılarımız tarafından ayrıca, bu gibi krizlerde çocuklara yönelik özellikle psikodestek programlarına ihtiyaç duyulduğu, çocukların psikolojik olarak iyi oluşlarına yönelik destek programlarının geliştirilmesi gerektiği de belirtildi diye konuştu.

Uzaktan eğitim sürecinde ailenin rolü

Doç. Dr. Mehmet Toran, bu süreçte ailelerin rolüne dair elde edilen verileri ise şöyle sıraladı: Katılımcılarımız, pandemi ile birlikte okul öncesi eğitimde ailenin rolünün önemli bir şekilde açığa çıktığını, ailelerin uzaktan eğitim sürecinde neredeyse yardımcı öğretmenlik yaptıklarını ancak bunun etkililiğinin,ailelerin yeterlilikleri ile doğru orantılı olduğu belirttiler. Öğretmen yetiştirme programlarında aile çalışmalarına daha fazla yer verilmesini, aileyi eğitime dahil etme stratejileri noktasında okul öncesi öğretmenlerinin donanımlı bir şekilde yetiştirilmesi gerektiğini vurguladılar. Bununla birlikte ailelerin eğitim sürecine başarılı bir şekilde dahil olması için uygulamalara ailelerin de etkili bir şekilde dahil edilmesini, ailelerin bu konuda bilinçlendirilmesini, ailelerin teknolojiye erişim ve kullanma eşitsizliklerinin giderilmesi gerektiğiniifade ettiler. dedi.

Masa başetkinliklere uygun eğitim ortamı tasarımları öne çıktı

Okul öncesi öğretmenlerinin pandemi sürecindeki olası eÄŸitim senaryolarına iliÅŸkin görüşlerinin de incelendiÄŸini dile getiren Doç. Dr. Mehmet Toran, Öğretmenlerin olası eÄŸitim senaryolarını, mevcut yeterlilikleri ve bilgileri doÄŸrultusunda tasarladıkları, okul öncesi eÄŸitimde mesafeyi koruyabilmek için daha çok masa başı etkinlikler uygun eÄŸitim ortamı tasarladıkları belirlendi. EÄŸitim ortamının tasarımında ise sadece çocuklar arasındaki mesafeyi korumaya yönelik tasarımlar yaptıkları, klasik eÄŸitim ortamının ise olduÄŸu gibi korunduÄŸu görüldü. diyerek sözlerini noktaladı.  



Giriş: 30 Eylül 2020 | Güncelleme: 30 Eylül 2020 | Okunma: 750


Kaynak:




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.