"Küçük Ellerde Büyük Risk, El, Ayak, Ağız Hastalığına Dikkat"

Okulların açılmasıyla birlikte çocuklar arasında hızla yayılan tek bulaşıcı hastalıklar nezle, grip gibi çok aşina olduğumuz hastalıklar değil maalesef.

120

El ayak ağız hastalığı da, özellikle kreÅŸlerde, çocukların hijyen alışkanlıklarını henüz tam olarak kazanamadıkları yaÅŸlarda dikkatli olunması gereken bulaşıcı hastalıklardan bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor. 

El ayak ağız hastalığı enterovirüslerin sebep olduÄŸu, çocukları, ve özellikle 5 yaÅŸ altı grubu etkileyen, viral bir hastalıktır. Solunum yoluyla, tükürükle veya yakın temasla bulaÅŸabilen el ayak ağız hastalığının diÅŸ hekimliÄŸi açısından önemi, ağız yaraları ile de tanı koyulabilmesidir. DoÄŸru tanı koyulabilmesi için, hastanın tıbbi öyküsü detaylı bir ÅŸekilde sorgulanmalı, lokal veya sistemik diÄŸer olası etkenler ihtimal dışı bırakılmalıdır. Yüksek ateÅŸ, boÄŸaz aÄŸrısı, halsizlik, iÅŸtahsızlık, boÄŸaz aÄŸrısı ile seyreden, avuç içlerinde, ayak tabanında kırmızı noktalar halinde baÅŸlayıp sonrasında içi su toplayan lezyonlarla karakterize bu hastalıkta, boÄŸaz ve ağız bölgesinde de aÄŸrılı lezyonlar görülebilir. Ä°smi el ayak ağız hastalığı olmasına raÄŸmen, lezyonlar her zaman tüm bu bölgelerde görülmez. Hastalık, sadece, ağız yaraları ve deri döküntüleri ile de iyileÅŸebilir. 

Çocuklarda özellikle dikkatli olunması gereken nokta, aÄŸrılı ağız yaralarının beslenme bozukluÄŸuna sebep olması ve bağışıklık sisteminin dirençsiz kalmasıdır. Su içmekte dahi zorlanabilecek olan çocuklarda, dehidratasyon dediÄŸimiz yeterli su alınamaması durumu ortaya çıkabilir. Hastalık, bir virüs etkeni ile oluÅŸtuÄŸu için, iyileÅŸme sürecinde bağışıklık sisteminin güçlü tutulması önemlidir. Ağız yaraları, genellikle 5-7 gün içinde kendiliÄŸinden iyileÅŸir. 

El ayak ağız hastalığı tanısı konulan çocuklarda, C vitamini içeren sebze ve meyvelerin tüketilmesi, kollajen sentezine katkıda bulunarak, ağız yaralarının iyileÅŸmesi sürecini hızlandıracaktır. Dehidratasyonun engellenmesi ve bağışıklık sisteminin iÅŸlevini sürdürebilmesi için bol sıvı alımı ve su içilmesi ÅŸarttır. Beslenme zorluÄŸu yaÅŸayan çocuklarda, bir çocuk hekimine danışarak, prebiyotik ve vitamin içeren takviyelerden kullanmak bağışıklık sistemini desteklemek için faydalı olacaktır. Bu dönemde diÅŸlerini fırçalatmak istemeyen çocuklarda, artan çürük ve diÅŸ eti hastalıkları riskine karşı dikkatli olunmalı, rafine ÅŸeker ve karbonhidrattan zengin bir beslenme düzeninden uzak durulmalı, iyileÅŸme tamamlandıktan sonra çocuk diÅŸ hekimi kontrolü aksatılmamalıdır. DiÅŸlerini fırçalatmak istemeyen çocuklar için, eldiven kullanarak, kaynatılarak soÄŸutulmuÅŸ su ile nemlendirilmiÅŸ steril gazlı bezlerle diÅŸ yüzeylerinin temizlenmesi saÄŸlanmalıdır. 

Hastalık dönemi boyunca, baharatlı ve sert yiyeceklerin tüketilmesi engellenmeli, püre haline getirilen yiyecekler ile çocuğun ağrı duyma ihtimali azaltılmalıdır. Bu dönemde peynir tüketimi, kazein içeriği ile, diş minesinin korunmasını sağlar, güçlenmesine yardımcı olur. Organik yoğurt ve kefir tüketilmesi, yüksek kalsiyum içerikleri ile diş yapısını güçlendirip, tükürük yapısını kalsiyumdan zengin bir hale getirirken, aynı zamanda probiyotik özellikleri ile ağız içindeki bakteri sayısını azaltarak, diş etlerinin iyileşme sürecinde bakteriyel bir enfeksiyon gelişmesine karşı korunmasını sağlar.

1.El-ayak-ağız hastalığına karşı en etkili korunma yolu, bireysel hijyene özen gösterilmesidir. Hijyen alışkanlıklarına alışmaya çalışan çocuklarda, sorumluluk evde ebeveynlere, okul ve kreşlerde öğretmenlere düşer. Gerekli hijyen ve temizlik kurallarına uyulması durumunda el-ayak-ağız hastalığının bulaşma riski azaltılabilir.

2.Okul ve kreÅŸlerde bulaÅŸ riskini azaltmak için, çocukların ortak kullanım alanlarının temizliÄŸine özen gösterilmeli, kapalı alanlar sürekli havalandırılmalı, hastalık şüphesi taşıyan çocuklar bir çocuk hekimine yönlendirilmelidir. 

3.Çocuklara ellerini düzenli yıkama alışkanlığı kazandırılmalı, temas ettikleri yüzeyler, oyuncaklar düzenli olarak dezenfekte edilmelidir. 

4.Hastalık döneminde, ağız yaralarının iyileÅŸmesini hızlandırmak ve bağışıklık sistemini desteklemek için, öğünlere mutlaka ev yapımı yoÄŸurt, kefir gibi kalsiyumdan zengin gıdalar, C vitamini içeriÄŸi yüksek sebze ve meyveler eklenmelidir. 

5.Ağzı yaraları sebebi ile, dişlerini fırçalatmak istemeyen çocuklarda, artan çürük ve diş eti hastalıkları riskine karşı, rafine şeker ve karbonhidrattan zengin bir beslenme düzeninden uzak durulmalı, iyileşme tamamlandıktan sonra çocuk diş hekimi kontrolü aksatılmamalıdır.



Giriş: 29 Kasım 2024 | Güncelleme: 29 Kasım 2024 | Okunma: 120


Kaynak: Dilara Yurtseven




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.