"Geleceğin meslekleri dijitalleşme ve yapay zekâ ekseninde şekilleniyor"

Geleceğin yıldızları veri uzmanlığı, siber güvenlik ve yazılım olacak

86

2025 Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre geleceğin mesleklerinin dijitalleşme ve yapay zekâ ekseninde biçimlendiğini dile getiren Rektör Prof. Dr. Nazife Güngör, Bu süreçte bazı meslekler veya iş biçimleri tümüyle ortadan kalkarken bazı mesleklerin yıldızı parlayacak ve yeni birtakım meslekler ve iş biçimleri ortaya çıkacak. Yapay zekâ odaklı mühendislik alanlarının yıldızının parlayacak. dedi.

Büyük veri uzmanlığı geleceğin meslekleri arasında başköşeye oturacağını da söyleyen Prof. Dr. Nazife Güngör, Yapay zekânın işleyişi tamamen veri üzerinden gerçekleştiğine göre, veri uzmanlığı geleceğin yıldızı olma yolunda ilerliyor. Yazılım, bilgisayar, siber güvenlik gibi alanlar da hızla öne çıkıyor. dedi.

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, geleceğin mesleklerini değerlendirdi.

Geleceğin meslekleri dijitalleşme ve yapay zekâ ekseninde biçimleniyor

Prof. Dr. Nazife Güngör, 2025 Dünya Ekonomik Forumunda ortaya konan verilere iÅŸaret ederek, Söz konusu verilere göre geleceÄŸin meslekleri dijitalleÅŸme ve yapay zekâ ekseninde biçimleniyor. Bu süreçte bazı meslekler veya iÅŸ biçimleri belki de tümüyle ortadan kalkarken bazı mesleklerin yıldızı parlayacak ve yeni birtakım meslekler ve iÅŸ biçimleri ortaya çıkacak. Dünya Ekonomik Forumunun verileri yapay zekâ odaklı mühendislik alanlarının yıldızının parlayacağına iÅŸaret ediyor. dedi. 

Büyük veri uzmanlığı geleceğin meslekleri arasında başköşeye oturacak

Büyük veri uzmanlığının geleceğin meslekleri arasında başköşeye oturacağını kaydeden Prof. Dr. Nazife Güngör, Bu sürece çoktan girildi zaten. Veri, günümüz toplumunun en önemli sermayesi haline geldi. Yapay zekânın işleyişi tamamen veri üzerinden gerçekleştiğine göre, veri uzmanlığı geleceğin yıldızı olma yolunda ilerliyor. Dijitalleşme ekseninde veri odaklı bu gidişat beraberinde yazılım, bilgisayar, siber güvenlik gibi alanların da hızla öne çıkmasına ortam oluşturuyor. diye konuştu.

Bankacılık, muhasebe ve kasiyerlik gibi meslekler kökten değişecek

Otomasyon sürecinin yapay zekâ odaklı olarak geleceğe doğru hızla aşama kaydederek ilerlediğini ifade eden Prof. Dr. Nazife Güngör, Buna bağlı olarak bankacılık sektöründe iş ve çalışma biçiminin önemli ölçüde değişime uğrayacağı açık. Yanı sıra mali işler ve muhasiplik, kasiyerlik gibi mesleki alanlarda da önemli değişim olacağını görebiliyoruz. Kaldı ki günümüzde marketlerde bilgisayar bazlı ödeme işlemlerinin hızla yayılmaya başladığına tanıklık ediyoruz. Bu gidişle önümüzdeki beş yıl içerisinde kasiyerlik işinin insanlardan makinelere büyük oranda geçmesi olası görünüyor. ifadesinde bulundu.

İşe alımlarda da yapay zekâ iÅŸ başında 

DijitalleÅŸme ve yapay zekâ teknolojilerinin kullanıma girmesiyle birlikte insan kaynakları alanında da iÅŸ ve çalışma biçiminin makineleÅŸmeye doÄŸru gittiÄŸini dile getiren Prof. Dr. Nazife Güngör, Bugün Batılı ülkelerde iÅŸe alımlarda çoÄŸunlukla yapay zekânın kullanıma girdiÄŸini görüyoruz Türkiye'de bazı büyük ÅŸirketlerde bu yönde uygulamalar baÅŸlamış bulunuyor. Dolayısıyla da dijital teknolojilerin ve özellikle de yapay zekanın toplum ve iÅŸ yaÅŸamının hemen tüm alanlarında etkin kullanılacağı bir geleceÄŸe doÄŸru ilerliyoruz. ÅŸeklinde konuÅŸtu. 

Ziraat ve gıda mühendisliği alanları yeniden çekici hale geliyor

Teknolojinin bu denli hızlı gelişmesinin, yaşamın her kesitinin bu gelişmelerin etkisinde kalmasının beraberinde birtakım ciddi sorunları da getirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nazife Güngör, şöyle devam etti: Çevre kirliliği, doğanın tehdit altında olması, küresel ısınma, kimyasal odaklı gıda endüstrisi gibi sorunlar dünyanın ve insanlığın geleceğini ciddi biçimde tehlikeye sürüklüyor. Tehlike arttıkça, farkındalık da artıyor neyse ki. Bu da insanlığın bir yandan da iyileşme sürecini başlatması gereğini ortaya koyuyor. Bu doğrultuda doğa dostu teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanıma girmesi, organik gıda endüstrisinin gelişimi, çevre dostu birtakım kent ve yerleşim planlamalarının yapılması gibi stratejiler de geliştirilmeye başlandı. Bu doğrultuda çiftçilik ve tarımcılığın yeniden değer kazandığını görüyoruz. Dolayısıyla da ziraat ve gıda mühendisliği alanları yeniden çekici hale geliyor.

Üniversitelerin felsefe ve edebiyat bölümleri ilgi çekmiyor

Diğer yandan teknolojinin bu denli öne çıkmasının ve yaşamın tüm alanlarında ağırlığını göstermesinin düşünsel ve sanatsal yaratıcılığa ilişkin mesleki alanlarının giderek ivme yitirmesine neden olduğuna da vurgu yapan Prof. Dr. Nazife Güngör, şöyle devam etti: Asıl tehlike de bence bu noktada yoğunlaşıyor. İşlerin kolaylaşması, daha az zamanda daha çok işin yapılması, iş ve çalışma dünyasında verimliliğin artması elbette gelişme adına iyi bir şey. Ancak bu makineleşme sürecinin insanların duygusal, ruhsal gelişmeleri üzerinde olumsuz etki yapması da olası görünüyor. Doğadan giderek kopan, kent yaşamının teknolojiyle sarmalanmış ortamında yalnızlaşan, yabancılaşan insandan insanca yarınlar kurmasını beklemek boşuna.

Her dönem elbette kendi kültürel formlarını üretir, kendi yaşam tarzını geliştirir. İnsanlık tarihinin her dönemi kendine özgü bir insansal, toplumsal, kültürel karakter ortaya koymuştur. Ancak hiçbir dönemde insanlık bu kadar kendinden uzaklaşmamış, maddi dünyanın çekiciliğine bu kadar kapılmamıştı. Bunun mikro ve makro düzeyde önemli göstergeleri var. Son yıllarda üniversitelerin felsefe ve edebiyat bölümleri ilgi çekmiyorsa, bunun altında başka bir neden aramaya gerek yok. Aynı şekilde ülkeler/devletler kaynaklarının çoğunu savunmaya ve silahlanmaya ayırıyorlarsa, bunun altında da başka bir neden aramaya gerek yok. Çevremiz kan revan içerisindeyse, bunun altında da başka bir neden aramaya gerek yok. İnsanlık güya barbarlık dönemlerini gerilerde bırakıp uygarlık dönemine girdi. Ama değişen bir şey yok. Oyunun kuralı aynı, sadece aparatlar değişti. Üstelik de sorun derinleşerek devam ediyor. İnsanlar, birbirlerinin yok edilmesi üzerinden kendi varlıklarını kurmaya çalışıyorlar. İnsanlar olmak ve olmamak mottosu etrafında tartışmaktan çoktan vazgeçti. Şimdi sorun var kalmak veya yok olmak.

Kendi üretimimiz olan teknolojinin bizi yönetmemesi için gerekli önlemler alınmalı

Bir yandan dünyanın gidiÅŸine ayak uydurmak gerektiÄŸini de kaydeden Prof. Dr. Nazife Güngör, Teknolojik geliÅŸmelerle birlikte yeni mesleki alanlarda kendimizi yetiÅŸtirelim. EÄŸitim kurumları müfredatlarını yeni geliÅŸmelere ve geleceÄŸin ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemek zorunda. Ancak diÄŸer yandan bütün bu teknolojik geliÅŸmeler karşısında üstünlüğü makineye kaptırmamak için neler yapmamız gerektiÄŸi üzerinde düşünmeliyiz. Kendi üretimimiz olan teknolojinin bizi yönetmemesi için gerekli önlemleri almalıyız. Mademki içerisinde yaÅŸadığımız bu gezegen insandan oluÅŸuyor, o halde her tür inÅŸanın da insan tarafından yapılması gerekir. Dünyanın insana yakışır biçimde inÅŸa edilmesi için de insanın insan kalmayı tercih etmesi ÅŸart. Bunun için de teknolojide geliÅŸmeliyiz, ancak sanattan, edebiyattan, felsefeden de vazgeçmemeliyiz. Dolayısıyla da kendimizi, insanlığımızı terk etmemeliyiz. ÅŸeklinde sözlerini tamamladı. 



Giriş: 05 Temmuz 2025 | Güncelleme: 05 Temmuz 2025 | Okunma: 86


Kaynak: Meryem Agan




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.