"Geleceğin diyabet tedavisinde başrol, yüksek teknoloji yöntemlerin olacak"

Prof. Dr. M. Temel Yılmaz: İki merkezin ortak çalışmalarıyla diyabet tedavisinde çok önemli gelişmelere imza atılacak

282


ABD'nin lider araştırma merkezlerinden UCSF Diyabet Teknoloji Merkezi ile Acıbadem Üniversitesi Diyabet Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİYAM) arasında işbirliği protokolü imzalandı

Acıbadem Üniversitesi Diyabet AraÅŸtırma ve Uygulama Merkezi (DİYAM) ile ABD’de diyabet alanında ilk 5 merkez arasında yer alan UCSF (University of California San Francisco) Diyabet Teknoloji Merkezi arasında diyabet hastalığında ortak bir iÅŸ birliÄŸi protokolü imzalandı. Uzun yıllardır diyabet teknolojisi üzerinde yaptıkları araÅŸtırmalarla bilinen UCSF'den Prof. Dr. Eda Cengiz ile DİYAM Koordinatörü Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, bu önemli anlaÅŸma ve diyabet tedavilerinin geleceÄŸi hakkında bilgi verdi.  

Dünya SaÄŸlık Örgütü tarafından sessiz pandemi olarak adlandırılan diyabet, görülme sıklığı hızla artan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Dünya Diyabet Federasyonu'nun verilerine göre, dünyada halen 537 milyon diyabetli birey var ve bu rakamın 2045 yılında 630 milyona yükseleceÄŸi öngörülüyor. Diyabetin en hızlı arttığı 5 ülke arasında yer alan Türkiye'de, 9 milyon diyabet hastası olduÄŸu belirtiliyor. Diyabet, kalp damar hastalıklarının, kronik böbrek yetmezliÄŸinin, geri dönüşümü olmayan görme kaybının en önemli ve en sık görülen sebeplerinden biri olduÄŸu için erken teÅŸhis ve tedavi yaÅŸamsal önem taşıyor. Modern yaÅŸamla birlikte gelen saÄŸlıksız beslenme alışkanlıkları  ve fiziksel aktivitelerin azalması, bunlara baÄŸlı  olarak obezitenin artması ve nüfusun yaÅŸlanması, diyabetin hızla artmasının temel nedenlerini oluÅŸturuyor.  

Tüm dünyada hızla yaygınlaÅŸan diyabet önemli bir halk saÄŸlığı sorunu haline geliyor. Hal böyle olunca tıp dünyası diyabeti önlemenin yanı sıra tedavisinin geliÅŸtirilmesine yönelik çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.  Diyabet tedavisindeki teknolojik yenilikler ise bu hastalıkla mücadelede hekimlerin ve hastaların yüzünü güldürüyor. Yeni bilimsel bilgilerin paylaşılması ve araÅŸtırmaların yapılması amacıyla diyabetin tanı ve tedavisine odaklanan merkezler ise iÅŸbirliÄŸi yapıyor. 

ABD'de diyabet alanında ilk 5 merkezden biri olan UCSF ile ortak iş birliği protokolü imzalandı

Acıbadem Üniversitesi Diyabet AraÅŸtırma ve Uygulama Merkezi (DİYAM) ile ABD'de diyabet alanında kanaat önderi olarak ilk 5 merkez arasında yer alan UCSF (University of California San Francisco) Diyabet Teknoloji Merkezi arasında diyabet hastalığında ortak bir iÅŸ birliÄŸi protokolü imzalandı. Protokolün imzası ise  alanında küresel uzman kabul edilen iki Türk hekim arasında gerçekleÅŸtirildi, uzun yıllardır diyabet teknolojisi üzerinde yaptıkları araÅŸtırmalarla bilinen UCSF Pediatric Diyabet Programı BaÅŸkanı Prof. Dr. Eda Cengiz ile Acıbadem Üniversitesi Diyabet AraÅŸtırma ve Uygulama Merkezi (DİYAM) Koordinatörü Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, bu önemli anlaÅŸmaya iki kurum adına imza atan isimler oldu. 

Tedavide çığır açan gelişmeler yolda

Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, iki merkezin ortak çalışmalarıyla diyabet tedavisinde çok önemli geliÅŸmeler yaÅŸanacağını belirterek, DİYAM merkezimizde, proaktif ve yüksek teknoloji odaklı mobil saÄŸlık takip sistemleri, sensör teknolojileri ve yapay zeka destekli cihazlar ile tedavide mükemmeliyeti saÄŸlamayı hedeflemekteyiz. Merkezimizde ayrıca çok sayıda önemli bilimsel yayın ve araÅŸtırmalara devam etmekteyiz. University of California San Francisco Diyabet Teknoloji Merkezi ile yaptığımız  ortak iÅŸ birliÄŸi protokolü ile bu çalışmalarımız daha da güçlenecektir. Merkez BaÅŸkanı Prof. Dr. Eda Cengiz hocamızın da bir Türk bilim insanı olarak Amerika'nın en büyük ve eski üniversitelerinden birinde bu kadar önemli bir bölümün baÅŸkanı olması hepimiz için bir gurur kaynağıdır dedi. 

Ortak bilimsel araştırmalar gerçekleştirilecek

Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, ortak iÅŸ birliÄŸi protokolünde düzenli olarak bilgi alışveriÅŸi saÄŸlanacağını ve ortak bilimsel araÅŸtırmalar gerçekleÅŸtirileceÄŸini belirterek, Ortak iÅŸ birliÄŸi protokolünde amacımız, diyabetin tanı ve tedavisinde yer alan tüm ekipler arasında bilgi alışveriÅŸi yapmak, ortak bilimsel araÅŸtırmalar gerçekleÅŸtirmek ve bunların belli bir standardizasyon içinde olmasını saÄŸlamaktır. Bunların yanı sıra hastaların tanı ve tedavisine yönelik iÅŸ birliÄŸi içinde bulunmak da bizim için çok önemlidir diye konuÅŸtu.   

Türkiye'de 1,7 milyon hasta insülin tedavisi görüyor

SaÄŸlık Bakanlığı'nın verilerine göre,  ülkemizde tedavi altında olan 9 milyon diyabetli var. Diyabetin tip 1 ve tip 2 olmak üzere iki tipi mevcut. Vücutta insülin hormonunun salgılanmadığı tip 1 diyabet genel olarak çocuklarda ve gençlerde görülüyor. DİYAM Koordinatörü Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, ancak tip 2 gibi tedavi edilirken aslında tip 1 diyabet olduÄŸu atlanmış olan ileri yaÅŸtaki hastaların da görüldüğünü vurgulayarak, Bu tip hastalar tip 2 diyabetin yaklaşık yüzde 10'unu oluÅŸturuyor. Bir baÅŸka deyiÅŸle, ülkemizde yaklaşık 1. 7 milyon insülin kullanan hasta var. Diyabet bu grup hastalarda çok agresif seyrediyor, vücutta insülin hormonu bulunmadığı zaman kan ÅŸekeri kontrolü neredeyse imkansız hale geliyor. Kan ÅŸekeri gün içinde hem çok hızlı düşüyor hem de 400'lere 500'lere yükselen bir seyir izliyor. DoÄŸal olarak da diyabete baÄŸlı organ hasarları bu grupta çok daha yüksek görülüyor dedi.

Diyabet tedavisinde çığır açan gelişmeler

Kontrol altına alınamayan Tip 1 diyabet grubunun tedavisinde eskiden imkanlar çok sınırlı iken son 10 yılda teknoloji alanında çok hızlı geliÅŸmeler yaÅŸandığına iÅŸaret eden  Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, yapay pankreas ve akıllı insülin sistemleri gibi inovasyonların yanı sıra bireyselleÅŸtirilmiÅŸ tedavilerin diyabetle mücadelede devrim yaratacağına dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti: Diyabet yönetiminde yeni teknolojiler, diyabetli bireylerin yaÅŸamını kolaylaÅŸtırmakta ve hastalık kontrolünü daha etkili hale getirmektedir. Yapay pankreas, insülin pompası ve sürekli glukoz ölçüm cihazı (CGM) ile entegre çalışan bu sistemler, kan ÅŸekeri seviyelerini sürekli izlemekte ve gerektiÄŸinde insülin dozunu otomatik olarak ayarlamaktadır. Kan ÅŸekeri düşerken insülin akışını durdurur ve yükseldiÄŸinde insülin dozunu artırır. Bu sayede, kan ÅŸekeri seviyeleri daha dengeli tutulur ve hipoglisemi veya hiperglisemi riski azalmaktadır.

Hedefimiz dünyadaki diyabet tedavisini birlikte geliştirmek


Amerika'nın diyabet alanında en saygın kuruluÅŸlarından biri olan UCSF Pediatric Diyabet Programı'nın BaÅŸkanı Prof. Dr. Eda Cengiz, Türkiye ve Amerika'nın bu alanda önde gelen iki merkezi arasında imzalanan ortak iÅŸ birliÄŸi protokolüyle, dünyanın geliÅŸtirdiÄŸi en yüksek teknolojinin alışveriÅŸine, bilgi aktarımına ve aynı zamanda daha ileriye götürülmesine yönelik çalışmalar gerçekleÅŸtirileceÄŸini belirtti. İş birliÄŸine öncülük eden iki Türk hekimden biri olan Prof. Dr. Eda Cengiz, Ayrıca, diyabet takım çalışması olduÄŸu için diyetisyeninden hemÅŸiresine ve doktoruna kadar tüm saÄŸlık personelini en son tekniklerle yetiÅŸtirmeye yönelik çalışmalar yapacağız. Türkiye'deki doktorlarımız çok yetkin, çok çalışkan ve inanılmaz yaratıcı fikirleri olan meslektaÅŸlarımız. Birlikte dünyadaki diyabet tedavisini geliÅŸtirmemiz bir sonraki basamağımız olacak dedi.  

Diyabet hastalarına müjde: Süper akıllı cihazlar insülin dozunu kendi ayarlayacak

University of California San Francisco Diyabet Teknoloji Merkezi'nde diyabet hastalarının yaÅŸam  konforunu artırmak amacıyla yaptıkları diyabet teknolojisi çalışmalarında önemli geliÅŸmeler kaydettiklerinin altını çizen Prof. Dr. Eda Cengiz, halen geliÅŸtirdikleri, otomatik bir sistemle çalışan ve insülin deÄŸerini kendi ayarlayan cihazın, diyabet hastalarının tedavilerinde büyük bir kolaylık saÄŸlayacağını anlatarak, sözlerine şöyle devam etti: Günümüzde geliÅŸtirilen sensör teknolojisiyle artık kan ÅŸekerinizi telefonunuzdan 24 saat boyunca takip edebiliyorsunuz. Ancak yine de yemek yediÄŸiniz zaman bunu sisteme belirtmeniz ve kalori hesabı yapmanız gerekiyor. Biz de insülin tedavisini teknolojiden faydalanarak daha akıllı hale getirebilir miyiz diye düşündük ve hayalimiz olan tamamıyla otomatik bir sistem üzerine yoÄŸun çalışmalara baÅŸladık. Bu sistemde vücudunuza taktığınız minik bir cihaz, vücudunuzun insüline verdiÄŸi tepkiyi öğreniyor, insülin deÄŸerine göre dozunu artırıyor veya azaltıyor. Yani, kiÅŸiye özel tedavi uyguluyor. Sistem artık o kadar geliÅŸti ki dün yediÄŸiniz yemeÄŸe nasıl tepki verdiÄŸinizi, ne kadar yediÄŸinizi bildiÄŸi için insülin dozunu kendisi ayarlıyor. Artık bizim akıllı dediÄŸimiz pompalar daha da akıllı, hatta süper akıllı oldular 

Cihazlar mikro seviyede olacak

Prof. Dr. Eda Cengiz, yaptıkları çalışmalarla, Silikon Vadisi'nde yerleÅŸik teknoloji geliÅŸtiricilerin dikkatini diyabet tedavisi konusuna çektiklerini vurgulayarak son teknolojilerin hasta konforu açısından diÄŸer getirilerini de şöyle  açıkladı: Nasıl ki cep telefonlarımız gitgide küçüldü ama boyutlarının aksine bir dolu iÅŸ yapabiliyorlar, artık diyabet tedavisinde kullanılan cihazlar da mikro seviyeye inecekler. Mesela, nano-teknolojinin geliÅŸmesiyle cilt altına veya üstüne yapıştırılacak olan ve içerisinde insülin bulunan pompaları, artık minicik bir yara bandı ÅŸeklinde olacak. Ayrıca sistemsel kök hücre tedavisi, yani diyabetin önlenmesi alanında da teknolojiyi kullanabiliyoruz. Mesela ÅŸu anda sensörleri daha oluÅŸmadan önce diyabeti nasıl öngörebiliriz ve oluÅŸmasını nasıl engelleyebiliriz konusunda da yüksek teknolojinin yardımıyla araÅŸtırmalar yapıyoruz.  Yeni yöntemler geliÅŸtirmeye çalışıyoruz. Teknoloji, sonuçta diyabeti hem önlemek hem de tanı koymak için yani iki koldan yok etmek için verdiÄŸimiz savaÅŸta, kazanmamızı saÄŸlayacak önemli bir olanak olarak öne çıkıyor.



Giriş: 26 Haziran 2025 | Güncelleme: 26 Haziran 2025 | Okunma: 282


Kaynak: Acıbadem Basın Bülteni




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.