"Çocuk sözleri takip etmez, izleri takip eder"

Çocukların söylenen sözlerden çok, sergilenen davranışları ve yaşanan deneyimleri örnek aldığını belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Çocuk sözleri takip etmez, izleri takip eder.

179

YaÅŸadığı olaylar çocuÄŸun geliÅŸen ruhunda iz bırakır. Bu nedenle çocuÄŸun hayatına güzel izler bırakmalı, geliÅŸen ruhuna güzel dokunuÅŸlar  dedi. Annelik ve babalığın genetik bir yetenek olmadığını, kültürel olarak öğrenilen bir model olduÄŸunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, Annelik hormonu vardır ama babalık hormonu yoktur. Annelik ve babalık modeli kültürel olarak öğrenilir. dedi.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuk erkil aileler-proje çocuklar konusunu değerlendirdi.

Ataerkil kültürden çocuk erkil aile yapısına geçildi 

Son yıllarda çocuk ve ergen psikiyatrisi kliniklerinde karşılaşılan vakaların büyük çoğunluğunun çocuk erkil tarzda yetiştirilen ailelerden geldiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, ataerkil aile yapısından çocuk merkezli bir yapıya geçişin, özellikle ergenlik döneminde çeşitli sorunlara yol açtığını vurguladı.

Prof. Dr. Tarhan, modernizm ve dijitalleÅŸmeyle birlikte, özellikle çocuk yetiÅŸtirme konusunda aman travma  anlayışının yaygınlaÅŸtığını ve bunun sonucunda çocukların aşırı korumacı bir ÅŸekilde, adeta cam  veya sera  gibi büyütüldüğünü söyleyerek, bu durumun çocuk  ailelerin ortaya çıkmasına neden olduÄŸunu ve Evin küçük hükümdarı olan çocuklar yetiÅŸti. Evin son sözü çocuÄŸun isteklerine göre  dedi.

Küçükken  olarak görülen davranışlar, ergenlik döneminde ciddi sorunlara yol açıyor

Her istediÄŸi yapılarak yetiÅŸtirilen çocukların küçükken  olarak görülen davranışlarının, ergenlik döneminde ciddi sorunlara yol açtığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, Çocuk ergenlik döneminde dış dünyayla ve hayatın gerçekleriyle karşılaşıyor. Herkes anne baba gibi davranmıyor. Okulda Niye böyle yapıyorsun dendiÄŸinde ÅŸok oluyorlar. diye konuÅŸtu.

Ebeveyn tutumlarının çocukların gerçeklerle yüzleşmesini engellediğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, Bu çocuklar aslında hiperaktif değil, şımarık yetişiyorlar. Hiçbir sınır koymadan, sosyal ve duygusal sınırları öğretmeden yetişiyorlar. ifadesinde bulundu.

Sevgiyle disiplinin dengeli verilmesi lazım

Özellikle tek çocuklu ailelerde anne babaların tüm duygusal yatırımlarını çocuÄŸa yönelttiÄŸini ve Ben zorluk çektim, o çekmesin iyi niyetiyle aşırı sevgi verdiÄŸini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, Sevgiyle disiplinin dengeli verilmesi lazım. Bir çiçeÄŸe suyu fazla verirseniz çürür. Sevgiyi de fazla verdiÄŸiniz zaman çocuk davranış geliÅŸtiremiyor, nerede duracağını öğrenemiyor. ÅŸeklinde konuÅŸtu. 

Prof. Dr. Tarhan, annelik ve babalığın temel amacının çocuÄŸu sadece o an mutlu etmek deÄŸil, onu hayata hazırlamak ve hayatın gerçeklerini öğretmek olduÄŸunu kaydederek, Sadece bugün mutlu olmasına odaklı ebeveynlik deÄŸil, çocuÄŸun 5 sene, 10 sene sonra da mutlu olması için nasıl yetiÅŸtirmem lazım diye düşünmek gerekir. Buna akıllı ebeveynlik denir. Bu tarzda ebeveynler, çocuÄŸu bugünkü konforuna göre deÄŸil, gelecekteki konforuna göre yetiÅŸtirir. ÅŸeklinde konuÅŸtu. 

Gevşek bir disiplin anlayışı çocukların hayatın kurallarını öğrenmesini engelliyor

Bugünkü konfora odaklanmanın çocuğu benmerkezci yaptığını ve dünyanın merkezinde olduğunu zannetmesine neden olduğunu, ancak hayatın gerçeklerinin böyle olmadığını belirten Prof. Dr. Tarhan, anne babanın tutarsız disiplin uygulamasının veya aşırı sevgiyle birlikte gevşek bir disiplin anlayışının çocukların hayatın kurallarını öğrenmesini engellediğini ifade etti.

Prof. Dr. Tarhan, anne babanın çocuÄŸun hayatının kaptanı deÄŸil, kılavuz kaptanı olması gerektiÄŸini dile getirerek, Çocuk son kararı kendisi vermeli. Anne baba, Åžu adımı atarsan başına bu gelir, bunu yaparsan başına bu gelir' tarzında rehberlik yapmalı. Çocuk koltuÄŸa çıkmaya çalışıyorsa, anne baba yanında durup Hadi çocuÄŸum sen çıkabilirsin, bir ÅŸey olsa ben  demeli. Çocuk çıktığında Ben yaptım diyecek ve bu onun için bir baÅŸarı olacak, anne babayla bağı da kopmayacak. dedi.

Bu tür dengeli ilişkilerde çocuk erkil aile yapısının oluşmayacağını, çünkü evin liderinin çocuk değil, anne baba olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, Anne baba liderliği çocuğa kaptırmamalı. Diye konuştu.

Çocuk yetiştirmede anne ve baba tutarlı bir tutum sergilemeli

Çocuk yetiştirmede anne ve babanın tutarlı bir tutum sergilemesinin ve ortak bir dil kullanmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, Anne baba aynı dili kullanırsa çocuk çok kolay düzeliyor ve kendini düzeltiyor. Ancak anne farklı, baba farklı söylerse, çocuklar bencil varlıklar oldukları için hoşlarına giden taraftan diğerini kolaylıkla manipüle edebiliyorlar. dedi.

Prof. Dr. Tarhan, proje çocuk yetiştirme eğiliminde olan mükemmeliyetçi ve idealist ebeveynlerin, çocuklarını kendi hayalleri ve ideallerine göre şekillendirmeye çalıştığını belirterek, Bu ebeveynler genellikle sorumluluk duyguları yüksek ve idealist oluyorlar ancak realist olamıyorlar. Çocuğu kendi uzuvları gibi görüyor. diye konuştu.

Prof. Dr. Tarhan, sevgi ve disiplin dengesinin önemine dikkat çekerek, Sevgi eksik olursa çocuk anneye babaya düşman olur. Sevgi ve disiplin ikisi de yoğunsa, çocuk anneye babaya karşı hem sevgi hem de öfke geliştirir. Günde bin defa annesini öpen çocuk biliyorum. Annesi çok fedakar ve vericiydi ancak çocuğa özgür alan bırakmıyordu. Çocuk annesini seviyordu ama bir süre sonra bıçak kemiğe dayanınca tepki gösteriyor, sonra da suçluluk duyup tekrar annesini öpüyordu. Bu bir dengesizliktir. ifadelerini kullandı.

Tatlı bir disiplin gerekiyor

Prof. Dr. Tarhan, çocuğu fazla sıkmanın veya fazla gevşek bırakmanın da olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirterek, Tatlı bir disiplin gerekiyor ama içinde sevgi olan bir disiplin. Katı kuralların olduğu ailelerde sevgi çoksa hem sevgi hem öfke oluşuyor. Sevgi azsa çocuk ilk fırsatta evden kaçıyor, anne babaya düşman oluyor. dedi.

Fiziksel bakımın iyi olduğu ancak duygusal ihmalin yaşandığı durumlara da değinen Prof. Dr. Tarhan, Mesafesiz terk ediş dediğimiz bir durum var. Anne çocuğun her ihtiyacını karşılıyor ama duygusal ihtiyacını karşılamıyor. Çocuk bütün gün televizyon karşısında. Bu duygusal ihmal, çocukluk çağı travmasıdır. Sevgi yoksunluğuyla büyüyen çocuklar, annelerinin kendilerini sevmediğini zannediyor çünkü birlikte oynamıyor, gülmüyorlar. Çocuk, annenin niyetini anlayamaz, görünüşe bakar. şeklinde konuştu.

Aşırı katı kuralların olduÄŸu ailelerde çocukların savunma mekanizması olarak yalana baÅŸvurabileceÄŸini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, Baskı kültürleri korku kültürü doÄŸurur. Fazla baskılı otoriter aile tarzı varsa, çocuk korkuyla yetiÅŸir, her ÅŸeye evet der ama ilk fırsatta yalan söyler ve anne babayı aldatır. Bu durum, ikiyüzlülüktür. ifadesinde bulundu. 

Dijitalleşme ve sosyal medyanın çocuk eğitimine etkisi ne

Dijitalleşmenin ve sosyal medyanın çocuk eğitimi ile aile hayatında hem tehlikeler hem de fırsatlar barındırdığını belirten Prof. Dr. Tarhan, Sosyal medya, birçok bilgiye ulaşmayı kolaylaştırdı. Çocuğunu doğru eğitmek isteyen bir anne baba, dijital platformlardan rahatlıkla bilgiye ulaşabilir. Ancak tehdit boyutu da var, ölçü ve dozun kaçması önemli bir sorun. dedi.

Prof. Dr. Tarhan, çocuk psikiyatrisi kliniklerinde gecikmiÅŸ konuÅŸma ÅŸikayetiyle gelen vakaların arttığını ve bunun altında genellikle aşırı ekran maruziyetinin yattığını ifade ederek, Çocuklar otizm zannedilebiliyor. Bir bakıyoruz ki çocuk bütün gün elinde tablet ya da televizyon karşısında, adeta ucuz bir bakıcı gibi anne eline vermiÅŸ. Anne, çocuÄŸun mutlu ve eÄŸlendiÄŸini, karnının tok, altının temiz olduÄŸunu zannediyor. Ancak çocuk aşırı ekran maruziyeti nedeniyle bağımlı hale geliyor, sosyal olarak izole oluyor ve konuÅŸma ihtiyacı hissetmediÄŸi için kelime üretemiyor. ÅŸeklinde konuÅŸtu. 

Erken yaşlarda dijital detoks uygulanarak çocuğun konuşma becerisinin geliştirilebileceğini, ancak 4 yaşını geçerse bu durumun daha zorlaşacağını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, Ekran maruziyeti, çocuğun gelişen ruhuna zarar veren toksik bir etki yaratıyor. İfadesinde bulundu.

Sosyal ve duygusal beceriler hayati önem taşıyor

Sağlıklı çocuk gelişiminde sadece mantıksal ve akademik başarıların değil, sosyal ve duygusal becerilerin de hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, Çocuğun gelişim envanteri ve testlerinde ince motor, kaba motor, dil, mantıksal, sosyal, duygusal ve duyusal becerilerin hepsi değerlendirilir. Sağlıklı bir çocuk, beyninin her tarafını kullanabilmelidir. dedi.

SaÄŸlıklı bir çocuk yetiÅŸtirmek için sadece mantıksal becerilere ve maddi baÅŸarılara deÄŸil, sosyal ve duygusal baÅŸarılara da odaklanılması gerektiÄŸini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, SaÄŸlıklı insanlarla iliÅŸki kurabilmek, empati kurabilmek çok önemlidir. Kötülük, empati yoksunluÄŸuyla baÅŸlar. Empatiyi öğrenen bir kimse, kendi duygusal sınırlarını ve karşı tarafın duygusal sınırlarını fark eder, duygusal okuryazarlığı geliÅŸir ve saÄŸlıklı kararlar verir. Bu da pozitif etkileÅŸim, sıcak iliÅŸkiler ve güvene dayalı bir sosyal aÄŸ oluÅŸturur. diye konuÅŸtu. 

Çocuğun davranış ve çabalarını övmeliyiz

Prof. Dr. Tarhan, anne babanın çocuğa yapacağı en büyük hediyenin onunla birlikte kaliteli zaman geçirmek ve anı biriktirmek olduğunu söyleyerek, Olumlu ya da olumsuz fark etmez, birlikte yaşantılar olursa, çocuk hayat senaryolarını öğrenir. Bu senaryoları ilerleyen yaşlarda kendi hayatına uyarlar. Annelik babalık, çocuğa bu anıları biriktirme ve hayat senaryolarını birlikte yaşayarak öğrenme fırsatı sunmaktır. diye ekledi.

Çocuk yetiştirmede doğru övgü ve eleştiri yöntemlerinin önemine değinen Prof. Dr. Tarhan, Çocuğun kişiliğini överseniz egoist, bencil, narsist olur. Kişiliğini değil, davranış ve çabalarını övmeliyiz. Bak yatağını ne güzel düzelttin, Ne güzel ödevini yaptın gibi. Eleştirmek veya hayır demek gerektiğinde de çocuğun kişiliğini değil, yanlış davranışını hedef almalıyız. Sen adam olmazsın demek yerine, Bak sen iyi bir çocuksun ama bu davranışın doğru olmadı. Bunu nasıl düzeltebiliriz şeklinde yaklaşmalıyız. Annelik babalık, çocuğu karşımıza alıp heykel gibi işlemek değil, onunla birlikte yürümek, hayat yolunda birlikte dans etmek, ahenkle hareket etmektir. dedi.

Çocuğun en ciddi işi oyundur

Çocuğun en ciddi işi oyundur. Anne baba birlikte oynayarak, ev işlerinde ona sorumluluk vererek, hatta bir elektronik cihazı söküp takmasına izin vererek (bozulsa bile) çocuğa öğrenme fırsatları sunmalıdır. diyen Prof. Dr. Tarhan, Mesela elektronik bir cihaz var. Söküp takacak çocuk. Bırakın bozulsun. Anne çocuk ilişkisi bozmadan bunlar yapılabilir. Çocuğa bunun için fırsatlar vermek gerekiyor. Fırsat eğitimi deniyor buna. ifadesinde bulundu.

Çocuğa iyi değerleri, düşünce kalıplarını öğretmek gerektiğini de dile getiren Prof. Dr. Tarhan, bir anne babanın çocuğuna verebileceği en büyük hazinenin ve sermayenin, onuruyla yaşamayı, emeğiyle kazanmayı ve sağlam değer yargılarına sahip olmayı öğretmek olduğunu vurguladı.

Çocuk sözleri takip etmez, izleri takip eder

Ailenin bir ekosistem olduğunu ve bu ekosistem içinde çocukların söylenen sözlerden çok, sergilenen davranışları ve yaşanan deneyimleri örnek aldığını belirten Prof. Dr. Tarhan, Çocuk sözleri takip etmez, izleri takip eder. Yaşadığı olaylar çocuğun gelişen ruhunda iz bırakır. Bu nedenle çocuğun hayatına güzel izler bırakmalı, gelişen ruhuna güzel dokunuşlar yapmalıyız. dedi.

Prof. Dr. Tarhan, çocuk yetiÅŸtirmede sevgi ve disiplinin dengeli bir ÅŸekilde verilmesinin hayati önem taşıdığını dile getirerek, Sevgi çok, disiplin gevÅŸekse sakıncalı. Sevgi ve disiplin ikisi de çoksa o da sakıncalı. Bütün iÅŸ, kararlı, tutarlı ve devamlı olmakta. Kar yağışı gibi, yavaÅŸ ve devamlı olursa tutar. Disiplin ve nasihat de böyledir, yavaÅŸ ve devamlı olursa etkili olur. ifadelerini kullandı. 

Annelik ve babalık modeli kültürel olarak öğrenilir

Annelik ve babalığın genetik bir yetenek olmadığını, kültürel olarak öğrenilen bir model olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, Eşleşme biyolojiktir ama evlilik kültüreldir. Annelik hormonu vardır ama babalık hormonu yoktur. Annelik ve babalık modeli kültürel olarak öğrenilir. Sağlıklı anne, sağlıklı baba olmak için muhakkak kendimizi geliştirmemiz gerekir. şeklinde sözlerini tamamladı.



Giriş: 07 Temmuz 2025 | Güncelleme: 07 Temmuz 2025 | Okunma: 179


Kaynak: Meryem Agan




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.