"Çalışma hayatının kodları yeniden yazılıyor"

Görev tanımının dışına çıkmayan çalışanlar, yöneticilerin dilindeki yeni nesil bir tuhaf serzenişleri, adına sessiz istifa denen bu olgu tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çalışma hayatının kodlarını yeniden yazıyor.

54

Genç kuÅŸak çalışanların sadece görev tanımlarıyla sınırlı kalmak istemelerini deÄŸerlendiren Sosyolog Prof. Dr. Barış ErdoÄŸan, Gençler sisteme kendilerine ödenenden fazlasını vermek istemiyorlar. Bu bir tür duygusal geri çekilme. Gençler çalışmak istemiyor deÄŸiller. Zamanımı, enerjimi, saÄŸlığımı neden baÅŸkasını zengin etmek için harcayayım? diye soruyorlar. dedi. 

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, tüm dünyada ve Türkiye'de gençler arasında yaygınlaşan ve sessiz istifa olarak da adlandırılan sadece geçimini sağlayacak kadar çalışma fikrini sosyolojik olarak değerlendirdi.

Çalışma hayatının tüm dinamikleri değişiyor

Türkiye'de de genç kuÅŸak çalışanlar arasında sessiz istifa  ya benzer davranış biçimlerinin özellikle büyükÅŸehirlerde gözlemlendiÄŸine iÅŸaret eden Prof. Dr. Barış ErdoÄŸan, Gençlerin genel hissi fazla iÅŸ, az takdir, sıfır güvence  ÅŸeklinde. Günümüz işçisi bedenini iÅŸyerine getiriyor ancak ruhunu dışarıda bırakıyor. Çalışma hayatının güvencesizleÅŸtiÄŸi, iÅŸin insanlara bir gelecek perspektifi sunmadığı, emeÄŸin karşılığının ödenmediÄŸi bir çaÄŸda yaşıyoruz. Bu nedenle genç kuÅŸaklar çalışmanın neye hizmet ettiÄŸini ve ne kazandırdığını sorguluyorlar. Bu sorgulama çalışma hayatının bu zamana kadar bildiÄŸimiz, alışık olduÄŸumuz tüm dinamiklerini deÄŸiÅŸtiriyor. dedi.

Genç kuşak çalışanlar sadece görev tanımlarıyla sınırlı kalmak istiyor

Genç kuÅŸak çalışanların sadece görev tanımlarıyla sınırlı kalmak istemelerini de deÄŸerlendiren Prof. Dr. Barış ErdoÄŸan, Bir zamanlar iÅŸe sadakat ve özveri terfiiyle ya da patronun takdiriyle ödüllendirilirdi. Bugünse en büyük ödül iÅŸini korumak gibi gösteriliyor. Günün sonunda ise çoÄŸu zaman sadece enflasyon karşısında erimiÅŸ bir maaÅŸ ve yoÄŸun stres kalıyor. Bu nedenle gençler sisteme kendilerine ödenenden fazlasını vermek istemiyorlar. Bu durumu eski nesil ve patronlar çoÄŸu zaman gençler tembel diye açıklıyorlar. Halbuki bu bir tür duygusal geri çekilme. Gençler çalışmak istemiyor deÄŸiller. Sadece emeklerinin karşılığını alamadıklarını düşünüyorlar. Zamanımı, enerjimi, saÄŸlığımı neden baÅŸkasını zengin etmek için harcayayım? diye soruyorlar. Uzun saatler özveriyle çalışan aileleri belki saÄŸlıklarını kaybetmiÅŸ, onlarla yeterince zaman geçirememiÅŸti ama maddi bir karşılıkla ödüllendirilmiÅŸlerdi. Bu ödülde ortadan kalkınca iÅŸ kültüründe ciddi bir kırılma yaÅŸanmaya baÅŸladı. diye konuÅŸtu. 

Z kuşağı için iş hayatın merkezinde yer almıyor

Çalışma hayatı içinde yer alan X kuÅŸağının bugün diÅŸini sıktığını dile getiren Prof. Dr. Barış ErdoÄŸan, şöyle devam etti: İşini ruhsuzca yaparken gün sayıyor. Bu kuÅŸak iyi kötü bir birikim yapabilmiÅŸti. Bir an önce emekli olma hayali var. Ama mevcut emekli maaÅŸlarıyla emekliliÄŸin hayali bir kabusa da dönüşebilir.  Çok farklı bir çalışma kültürü içinde yetiÅŸmiÅŸ olsalar bile artık onlar da içten içe sessiz istifa moduna giriyorlar. Gençlere bakıp geçmiÅŸ yıllarını sorguluyorlar. Y kuÅŸağı (1981–1996) bu büyük umutlarla girilen iÅŸlerde liyakatsizlik ve geçim kaygısıyla karşılaÅŸtılar. Birikimleri yok, önlerinde uzun çalışma yılları var. Maddi ödül onlara hala çekici gelebilir.  Z kuÅŸağına (1997 sonrası) gelirsek ailelerimizden öğrendiÄŸimiz çok çalış, bir gün senin de olur anlatısı onlara gülünç geliyor. Bu gençler için iÅŸ hayatın merkezinde yer almıyor. İş sadece bir geçim aracı.

Gençler iş yeri için özveride bulunmak yerine kendi hayatlarına odaklanıyorlar

Gençler için günümüz dünyasında ortalama bir iÅŸte çalışarak ev almak, araba sahibi olmak, çocuk büyütmek uzak bir hayal oldu. diyen Prof. Dr. ErdoÄŸan, Ailesinin genç yaÅŸta çalışarak sahip olduÄŸu olanakların neredeyse hiçbirine eriÅŸemeyen bu kuÅŸağın iÅŸ yerine aynı sadakati göstermemesi gayet normal. Çünkü ortada sadakati ödüllendiren bir çalışma hayatı kalmadı. Bu durumda gençler iÅŸ yeri için özveride bulunmak yerine kendi hayatlarına odaklanıyorlar. Hayatın anlamını iÅŸ dışı alanlarda bulmaya çalışıyorlar. ifadesinde bulundu. 

Gençler, değer, saygı ve geçinebilecekleri bir ücret talep ediyor

Türkiye'de üst kuşak yöneticilerin önemli bir bölümünün bu dönüşümü anlamakta zorlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: Özellikle geleneksel sektörlerde çalışan yöneticiler gençlerin kurumsal sadakat göstermemesini disiplinsizlik ya da nankörlük olarak yorumluyor. Oysa bu son derece yüzeysel bir okuma. Gençlerin artık çalıştıkları yerden beklentileri değişti. Değer, saygı ve geçinebilecekleri bir ücret talep ediyorlar. Emir komuta zinciri altında sürekli iş yerinin ihtiyaçlarını önceleyen bir sistem onları boğuyor. Bu nedenle yeni bir çalışma etiği için sistemi zorluyorlar.



Giriş: 11 Temmuz 2025 | Güncelleme: 11 Temmuz 2025 | Okunma: 54


Kaynak: Meryem Agan




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.