"Bel Ağrınız Hareket Ettikçe Azalıyorsa Dikkat"

Daha çok erkeklerde görülen Ankilozan spondilit, toplumda bel ya da omurga romatizması olarak biliniyor.

503

Ankilozan spondilite baÄŸlı aÄŸrılar özellikle gece ve istirahat halindeyken oluÅŸuyor. Çok ilerleyen vakalarda ise omurganın öne eÄŸilmesi ve kamburluk görülebiliyor. Günümüzde ankilozan spondilit, ilaç tedavileri ve düzenli egzersizlerle çok fazla ilerlemeden kontrol altına alınabiliyor. Memorial ÅžiÅŸli Hastanesi Romatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Sait Burak Erer, ankilozan spondilit ve tedavisi hakkında bilgi verdi. 

Ankilozan spondilit bir bağışıklık sistemi hastalığıdır

Ankilozan spondilit omurganın ve kalça ile beli birleÅŸtiren sakroiliak ekleminin iltihabı olarak tanımlanmaktadır. Ankilozan spondilit bağışıklık sisteminin aşırı ÅŸekilde çalışıp kendi dokularına saldırması sonucu meydana gelmektedir. Eklemlerde oluÅŸan iltihaplanma tedavi edilmediÄŸinde ve ilerlediÄŸinde kireçlenme oluÅŸabilmektedir. Kireçlenme eklem boÅŸluÄŸunu kapatarak eklemlerin kemiklerle bütünleÅŸmesine ve bu durumda hareket kayıplarına neden olmaktadır. Rahatsızlık iyice ilerlediÄŸinde sakroiliak eklemden omurgaya doÄŸru çıkıp sırt ve boyun omurlarındaki eklemleri de etkileyebilmektedir. DoÄŸru tedavi olmayan ve ilerleyen vakalarda bu kireçlenmeler öne doÄŸru eÄŸilme, bükülme ve kamburlukla sonuçlanabilmektedir. 

Sabah tutukluÄŸu yaÅŸanabiliyor 

Hemen herkes hayatının bir döneminde bel aÄŸrısı yaÅŸayabilmektedir. Bel fıtığı, kireçlenme, kas spazmı, bel kayması gibi nedenlere baÄŸlı mekanik bel aÄŸrısıyla, ankilozan spondilit hastalığında yaÅŸanan bel aÄŸrıları birbirinden farklıdır. Mekanik bel aÄŸrıları daha çok hareket halindeyken oluÅŸur, istirahat edildiÄŸinde ise düzelmektedir. Özellikle gece uykudan uyandıracak ÅŸekilde ve istirahat ederken aÄŸrı olması, sabahları uyanınca uzun süren tutuklukların yaÅŸanması, hareket edildikçe aÄŸrıların azalması mekanik bel aÄŸrılarından Ankilozan spondiliti ayıran bulgulardır. AÄŸrıya neden olan iltihap kiÅŸi istirahattayken eklemlere birikerek aÄŸrı yaratmaktadır. KiÅŸi sabahları tutuk bir ÅŸekilde uyanmaktadır. Hasta hareket ettikçe ise tutukluk ve aÄŸrı azalmakta, rahatlamaktadır. Hasta sabah o kadar tutuk olur ki eÄŸilip çorabını bile giyemeyebilir. Bu tutukluÄŸun yarım saatten uzun sürmesi de yine Ankilozan spondilit hastalığının bulgularından biridir. İltihaplı olmayan diÄŸer bel aÄŸrılarında da tutukluklar yaÅŸanabilir ama çok daha kısa sürmektedir. 

Erkeklerde daha sık görülüyor

Bu hastalık genç erkeklerde kadınlara oranla 2 kat daha fazla görülmektedir. Özellikle 18 yaÅŸ üstü genç erkeklerde 3 aydan uzun süre görülen bel aÄŸrılarında bu hastalıktan şüphelenilmelidir. AÄŸrılar 3 ay ile 1 yıl arasında devam edebilmektedir. AÄŸrılar baÅŸlangıçta hafif ÅŸiddettedir, zamanla artmaktadır. Ankilozan spondilit kronik bir hastalık olduÄŸu için aÄŸrıların hayat boyu belli aralıklar ile devam edebileceÄŸi ön görülmektedir. Ankilozan spondilit bazı durumlarda eklemlerin dışında organlarda tutulum yapabilmektedir. Üveit denilen ve gözün bir tabakasında iltihap ve görmede bulanıklık ile seyreden bir tabloya yol açabileceÄŸi gibi, bazen sedef hastalığı ile birlikte görülebilmektedir. Ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı gibi iltihaplı bağırsak hastalıklarında da Ankilozan spondilit hastalığında görülen iltihaba benzer sakroiliak eklem iltihabı geliÅŸebilmektedir. Ayrıca ülkemizde dünya ortalamasına göre daha sık karşılaşılan Behçet hastalığı ve ailevi Akdeniz ateÅŸi hastalığı seyrinde de sakroiliak eklem iltihabının geliÅŸebileceÄŸi, Ankilozan spondilite benzer yakınmalar ile bel-kalça aÄŸrılarının oluÅŸabileceÄŸi bilinmektedir.  

Ankilozan spondilit ailede görülüyorsa risk büyüyor 

•Her hastalıkta olduÄŸu gibi Ankilozan spondilitte de hasta hikayesinin önemi büyüktür. Genetik geçiÅŸli bir hastalık olduÄŸu için hastanın aile hikayesi de büyük öneme sahiptir. Ailede bu hastalığı yaÅŸayan ya da bu hastalık sonucu kamburlaÅŸan kiÅŸiler bulunup bulunmadığı da sorulan sorular arasında bulunmaktadır. 

•Fizik muayenede ise bu hastalığın baÅŸladığı sakroiliak eklemler üzerinde uygulanan bası manevraları ile eklemlerin hassasiyetinin belirlenmektedir. EÄŸer kamburluk ve eÄŸilme varsa bunların dereceleri ölçülerek belirlenmektedir. Bu bulgular teÅŸhis için önemlidir. 

•Gerekli görülen durumlarda radyolojik görüntüleme tekniklerine baÅŸvurulmaktadır. Ankilozan spondilit'in tanısını en doÄŸru ÅŸekilde konmasını saÄŸlayan görüntüleme tekniÄŸi MR'dır. Röntgen filmleri her zaman teÅŸhis için yeterli olmamaktadır. Şüpheli durumlarda MR daha net bilgi verebilmektedir.  Kemik iliÄŸinin içindeki ödem ve iltihapları erken aÅŸamalarda bile gösterebilmektedir. Bu da günümüzde erken tanı koymada kolaylık saÄŸlamaktadır. 

•Hastalığın tanısı için birtakım kan değerlerine de bakılmaktadır. Kandaki iltihap değerini gösteren CRP’nin bu hastalıkta yükselmesi beklenir ancak yükselmediği aktif hastaların da olabileceği akılda tutulmalıdır.

•Yardımcı tetkiklerden biri de Ankilozan spondilit hastalığına yatkınlığın olup olmadığını belirleyen HLA-B27 olarak adlandırılan genetik testtir. Bu genin pozitif olduÄŸu kiÅŸilerde Ankilozan spondilit geliÅŸme riski yükselmektedir. Bu genin pozitif olduÄŸu hastalarda eklem dışı tutulumlara daha fazla rastlanılmaktadır. Üveit denilen göz iltihaplanması ya da bağırsak iltihaplanması da daha sık görülebilmektedir. HLA-B27 genini taşıyan hastalarda hastalık aktivitesinin daha yoÄŸun olabileceÄŸi veya hastalığa baÄŸlı erken kamburlaÅŸma gibi komplikasyonların daha sık görülebileceÄŸi bilinmektedir. Ankilozan spondilitli hastalarının yüzde 20-30'unda HLA- B27 geni negatif saptanabilmektedir. ÇoÄŸunlukla bu hastalarda hastalık daha yavaÅŸ ve hafif ilerlemekte ve daha az eklem dışı tutulum gözlenmektedir. 

Ankilozan spondilit tedavisi ömür boyu devam ediyor

Ankilozan spondilit ömür boyu devam eden bir hastalıktır. AÄŸrı her zaman aÄŸrı olmayabilir ve genellikle ataklar ÅŸeklinde tekrar etmektedir. Atak dönemlerinde eklemlerde oluÅŸan iltihap ilaç tedavileriyle kurutulmaya çalışılmaktadır. Tedaviye aÄŸrı kesici, iltihap kurutucu kortizon içermeyen ilaçlarla baÅŸlanmaktadır. Bu ilaçlar düzenli olarak kullanıldıklarında fayda göstermiyor ve kiÅŸinin kanda bakılan iltihap göstergeleri düşmüyorsa biyolojik ilaçlar devreye girmektedir. Bu biyolojik ilaçlar normal ilaç tedavilerine cevap vermeyen hastalarda kullanılmaktadır.  

Kilo kontrolü ve egzersiz çok önemli 

İltihaplı romatizma hastalıkları içinde egzersizin en gerekli olduÄŸu hastalık Ankilozan spondilittir. Tedavinin yarısını ilaçlar oluÅŸtururken diÄŸer yarısını egzersiz oluÅŸturmaktadır. Omurgayı, bel, sırt, karın ve göğüs kaslarını güçlendiren egzersizler yapılmalıdır.  Bütün vücudu aynı anda çalıştıran yüzme Ankilozan spondilit hastaları için çok faydalı bir egzersizdir. Yürüyüş, bisiklete binme, pilates ve yoga gibi sırt ve bel kaslarını güçlendiren egzersizler de çok faydalıdır. Haftanın en az 4 günü yarım saat egzersiz yapılmalıdır. Ancak kas ve eklemlere zarar verecek ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır. Hareketsiz bir yaÅŸam iltihap birikimine ve kilo alımına neden olmaktadır. Bu hastalıkta omurga çok hassastır ve omurgaya yük binmemesi için kilo kontrolü çok önemlidir. Ankilozan spondilit hastaları saÄŸlıklı beslenmeli, sigara tüketmemeli ve fazla kilo almamalıdır. 



Giriş: 22 Mart 2021 | Güncelleme: 22 Mart 2021 | Okunma: 503


Kaynak: Memorial İletişim




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.