"Yaş alırken yaşlanmamak için altın öneriler"

YAŞLILIKTA GENÇ KALMANIN 10 PÜF NOKTASI

Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi ve tıbbi imkanların artmasıyla yaÅŸam süresi uzadığından yaÅŸlılık dönemini fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak saÄŸlıklı ve dinç geçirmek şüphesiz büyük önem taşıyor. Kimileri bu amaçla saÄŸlıklı yaÅŸam tarzı benimseyip kiÅŸisel ve çevresel olumsuz etkenleri olabildiÄŸince azaltmaya çalışırken, kimileri ise internetten ve sosyal medyadan gördüklerini doktora danışmadan bilinçsizce uygulama yoluna gidebiliyor. Acıbadem Dr. Åžinasi Can (Kadıköy) Hastanesi İç Hastalıkları, Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Berrin KaradaÄŸ Yapılan araÅŸtırmalar, biyolojik yaşınızı genç tutmanın mümkün olabildiÄŸini gösteriyor ama bunu yaÅŸam tarzınızda yapacağınız olumlu deÄŸiÅŸikliklerle gerçekleÅŸtirmeye çalışmalısınız. Sosyal medyanın ve yapay zeka kullanımlarının yaygınlaÅŸtığı son yıllarda, saÄŸlıklı yaÅŸlanmak adına faydalı olabildiÄŸi gibi zararlı da olabilecek pek çok bilgiler sunulduÄŸunu görüyoruz. Reklam amaçlı ilaçlar ile vitamin ve mineral takviyeleri ya da gençlik iksiri olarak gösterilen pek çok ürün bilinçsiz kullanıldığında saÄŸlığınızda geri dönüşü olmayan çok ciddi zararlara yol açabilir diyor. Prof. Dr. Berrin KaradaÄŸ, yaÅŸlılıkta genç kalmanın anahtar kelimelerini içeren 10 etkili yöntemi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

•Hareketsizlikten kaçının, dik durun

Modern çağın yol açtığı en önemli tehlikelerden birini hareketsizlik ve yanlış duruÅŸ bozukluÄŸu oluÅŸturuyor. Özellikle bilgisayar ve cep telefonunda geçirilen uzun saatler, pek çok iÅŸin bir tuÅŸ ile oturduÄŸumuz yerden halledilebiliyor olması, düzenli egzersiz ya da yürüyüş yapmamak  gerek iç organlarımıza gerekse fiziksel yapımıza son derece zarar veriyor. Bu nedenle çağımızın hareketsiz (sedanter) yaÅŸam tuzağına düşmeyerek, gün içerisinde her fırsatta mutlaka hareket etmek, otururken ve yürürken de dik durmaya özen göstermek gerekiyor. Prof. Dr. Berrin KaradaÄŸ Vücudumuzun genetik yapısı, 100-200 yıl önceki gibi daha az yemek, daha çok hareket etmek isterken, teknoloji ise bize oturduÄŸumuz yerden yaÅŸamayı getirdiÄŸinden hareketsiz kaldık. Ama aslında genetik yapımız halen daha çok hareket etmeyi ve daha az yemek yemeyi istiyor. Bu nedenle daha çok hareket edip, paketli gıdalardan da uzak kalırsak saÄŸlıklı yaÅŸ almanın ana hedefini tutturmuÅŸ oluruz diyor. 

•Düzenli egzersiz yapın

Yapılan sayısız çalışmalar, düzenli yürüyüş yapmanın kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve kemik erimesi gibi hastalıklardan korunmada kritik rol oynadığını, başta kas ve iskelet sistemi olmak üzere tüm hücrelerimizin daha etkin çalışmasını sağlamaya katkı sağladığını, ruh sağlığımızı ve sağlıklı yaş almamızı desteklediğini açıkça ortaya koyuyor. Bu nedenle mutlaka düzenli egzersiz yapmayı yaşam alışkanlıklarınız arasına katın. Yaşınıza/kapasitenize göre haftada en az 3 gün bir saat yürüyüşü/egzersizi alışkanlık haline getirin.

•Sigara ve alkolden mutlaka uzak durun

BaÅŸ edemediÄŸiniz sorunlarınızdan uzaklaÅŸmak ya da kaçmak gibi saÄŸlıksız gerekçelerle sigara, alkol vb. zehirlere tutsak olmayın. Gerek hücrelerinizin ve organlarınızın, gerek biliÅŸsel ve zihinsel saÄŸlığınızın gerekse cildinizin genç kalabilmesi için, zararları sayısız araÅŸtırmalarla kanıtlanmış olan sigara ve alkolden uzak durun. 

•Stresi yönetmeyi öğrenin

Çevremizde şüphesiz strese yol açan pek çok etken var. Ancak unutmayın ki; stresin azı karar, çoÄŸu zarar! Yapılan araÅŸtırmalar, dozunda stresin kiÅŸiyi çeÅŸitli tehlikelerden ve risklerden koruduÄŸunu gösterirken, aşırı stresin ise pek çok hastalığa zemin hazırlayabildiÄŸini, vücuda hem fiziksel hem de ruhsal açıdan zarar vererek hastalık sürecine de çok büyük etkileri olduÄŸunu gösteriyor. Bu nedenle stresi yönetmeyi öğrenmek, gerekirse uzman desteÄŸi almak son derece önemli. 

•Erken yaÅŸlandıran besinlerden uzak durun 

Çağımızın yoğun koşuşturmacasında fast-food türü besinlere yönelim hızla artıyor ancak aşırı yağlı, defalarca aynı yağda kızartılmış, katkı maddeli ve lezzet verici tatlandırıcıların katıldığı hazır besinlerden mutlaka uzak durmak gerekiyor. Basit karbonhidratlar olarak adlandırılan beyaz ekmek, unlu ve nişastalı yiyecekler, şekerli besinler ve içecekler ile aşırı tuzdan kaçınmak şart. Abur-cubur tüketmeyi sevenlerin mutlaka sağlıklı atıştırmalıklara yönelmesi, zengin lif içeriğine sahip kurubaklagiller ile vitamin ve mineral değerleri yüksek olan mevsim sebze ve meyvelerinin tüketilmesi gerekiyor.

•Her gün mutlaka yeterli su tüketin

Hücrelerimizin ve organlarımızın saÄŸlıklı çalışması, cildimizin erken kırışmasını önlemesi için, beslenmemizin vazgeçilmez bir unsuru olan su, insan yaÅŸamında oksijenden sonra gelen en önemli öğeyi oluÅŸturuyor. Her gün yeterince su içilmediÄŸinde toksinler kanda birikirken, böbreklerimiz zamanla iÅŸlevlerini yerine getirememeye baÅŸlıyor ve böbrek yetmezliÄŸi gibi hayati riske yol açabiliyor. Bu nedenle her gün mutlaka yeterli su tüketmeye çok özen gösterin. Prof. Dr. KaradaÄŸ Böbrekler birer duÅŸ baÅŸlığı gibi çalışır. EÄŸer az su alırsak böbrekler tıkanır, ama yeterli su alırsak böbreÄŸi tıkayacak maddeler uzaklaÅŸtırılır. O nedenle günde 2 litre su içmek gerekir diyor. 

•Uyku düzeninize çok dikkat edin 

Yapılan bilimsel çalışmalar; yeterli ve kaliteli uykunun hayatın her döneminde saÄŸlık açısından kritik rol oynadığını gösteriyor. Uyku esnasında hücreler yenilenirken, bağışıklık sistemi güçleniyor ve vücut kendini tamir ediyor. Bu nedenle geceleri uykusuz kalmamaya, kaliteli uyku için yatağınızın rahat, odanızın karanlık, serin ve sessiz olmasına özen gösterin. 

•Teknolojiden uzak kalmayın

Prof. Dr. Berrin KaradaÄŸ, genç yaÅŸamanın altın kurallarından birinin, teknolojiye ayak uydurmak  olduÄŸunu belirterek, dijital teknolojinin yaÅŸlıların sosyalleÅŸmesinde önemli bir rolü olduÄŸunu vurguluyor. Prof. Dr. KaradaÄŸ sözlerine şöyle devam ediyor: YaÅŸlı bireyler her ne kadar teknoloji kullanımı konusunda endiÅŸe duysalar da, dijital teknoloji iletiÅŸimden saÄŸlık sorunlarına kadar her alanda onların günlük yaÅŸam kalitelerinin artmasına, bağımsız bir yaÅŸam sürmelerine ve aktif bir yaÅŸlanma dönemi geçirmelerine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle dijital teknolojiyi öğrenmekten çekinmeyip, onu hayatlarına katmaları, önlerinde yepyeni ve kolaylaÅŸtırıcı bir yol açacaktır. Bu sayede kendine güvenli, hayattan keyif almaya devam eden ve toplumdaki yerini kaybetmekten korkmayan saÄŸlıklı ve güçlü yaÅŸ almaya devam eden mutlu bir yaÅŸlılık hedeflenmelidir.

•Gelişigüzel takviyeler kullanmayın

Vitamin ve mineral deÄŸerlerini ölçtürerek özellikle D vitamini baÅŸta olmak üzere, eksiklikleri gidermek gerektiÄŸini vurgulayan Prof. Dr. KaradaÄŸ, Ancak gençlik saÄŸlayacağı, saÄŸlıklı yaÅŸam vaadettiÄŸi gibi söylemlerle sosyal medyada ve internette çok sık karşımıza çıkan birtakım besinlere, reklam amaçlı ilanlara, vitamin ve mineral takviyelerine, hatta gençlik iksiri adı altında karışımlara rastlıyoruz. Oysa bu tür ürünlerin doktora danışılmadan ve gerekli vitamin/mineral deÄŸerleriniz ölçülmeden kullanılması saÄŸlık açısından son derece yüksek riskleri ve tehlikeleri beraberinde getirebiliyor diyor. 

•Güneşin zararlı ışınlarından korunun

Yapılan sayısız araÅŸtırma, güneÅŸin zararlı ışınlarının cilt kanserine yol açabildiÄŸini, erken kırışıklıklar, cilt lekeleri ve cilt kuruluÄŸuna neden olarak cildi erken yaÅŸlandırdığını ortaya koyuyor. Bu nedenle özellikle yaz mevsiminde güneÅŸin zararlı ışınlarından çok iyi korunmak gerektiÄŸini belirten Prof. Dr. Berrin KaradaÄŸ, güneÅŸ ışınlarının dik gelmediÄŸi saatlerde ise her gün 15 dakika kolların iç kısımlarının ve bacakların güneÅŸlendirilmesi gerektiÄŸini söylüyor. 

Giriş: 14 Mart 2025 | Güncelleme: 14 Mart 2025 | Okunma: 240

Kaynak: Acıbadem Basın Bülteni