"Utandıran hastalık eve hapsediyor oysa çözümü kolay"

Gülmekten kaçınan, öksürmeye korkan, komşusuna bile gidemez hale gelen kadınlar…

37

Tıp dilinde üriner inkontinans olarak adlandırılan, halk arasında ise idrar kaçırma olarak bilinen sorun, çoÄŸunlukla utanma duygusuyla bastırılıyor ve kimseyle paylaşılamıyor. Kadınları hem fiziksel hem de psikolojik olarak son derece olumsuz etkileyen bu sorunun ülkemizde her 4 kadından 1'inde görüldüğünü belirten Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve DoÄŸum Uzmanı Doç. Dr. Çetin Kılıççı Uygunsuz ortamda idrar kaçırma korkusundan dolayı kadınlar sosyal hayattan kendini soyutlarlar. Toplum içine çıkmaya çekinir, fobi geliÅŸtirirler. Toplu yaÅŸam alanlarına ve alışveriÅŸ merkezlerine gitmeleri gerektiÄŸi zaman öncelikle tuvaletin yerini belirleyip buralara yakın bulunmak isterler diyor. Bu sorunun ayıp görülerek kimseyle hatta doktorla bile çoÄŸu kez paylaşılmadığı için erken tedavi imkanının kaçırıldığını belirten Doç. Dr. Kılıççı, oysa sorun erken teÅŸhis edildiÄŸinde tedavisinin çok kolay yapılabildiÄŸini vurguluyor. Kadın Hastalıkları ve DoÄŸum Uzmanı Doç. Dr. Çetin Kılıççı üriner inkontinansın tedavisinde yeni geliÅŸmeleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

KomÅŸuma dahi gitmek istemiyorum, Dışarı çıkmaya çekiniyorum, Tuvalete yetiÅŸemiyorum… Bu ve benzeri yakınmalar ülkemizde kadınlar arasında çok yaygın görülen, yaÅŸam kalitesini düşüren ama çoÄŸu zaman dile getirilemeyen idrar kaçırma sorununa iÅŸaret ediyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve DoÄŸum Uzmanı Doç. Dr. Çetin Kılıççı, birçok kadnıın bu sorunu yalnızca kendisinin yaÅŸadığını sandığını, oysa idrar kaçırmanın ülkemizde çok yaygın bir sorun olduÄŸunu belirterek Hem sıklığı yaygındır hem de sıklıkla atlanmaktadır. Bu nedenle üriner inkontinansı tanımak, tedavi etmek veya ilgili branÅŸa yönlendirmek önemlidir. Ülkemizde  yapılan bir çalışmada kadınların yüzde 25-45'inde görüldüığü belirtilmektedir diyor. 40'lı yaÅŸlardan itibaren kadınlarda idrar kaçırma sıklığının arttığını belirten Doç. Dr. Kılıççı sözlerine şöyle devam ediyor: Ama obezite hastalarında, baÄŸ dokusu hastalığı olan ve idrar torbası zayıf olanlarda, zor veya müdahaleli doÄŸum yapanlarda, kronik kabızlık yaÅŸayan hastalarda 30'lu yaÅŸlardan itibaren de görülebiliyor. Özellikle vajinal doÄŸum yapan hastalarda baÄŸ dokusunun da zamanla zayıflaması ile menopozlu yaÅŸlara gelindiÄŸinde görülme sıklığı artıyor. 

Stres ve yaşa bağlı olarak değişiyor

İdrar kaçırma sorunu olan hastaların strese baÄŸlı ya da yaÅŸa baÄŸlı olarak iki tip yakınma ile kendilerine baÅŸvurduÄŸunu belirten Doç. Dr. Çetin Kılıççı Kimi hastalar her ıkınmada, ani öksürükte, hapşırmada, ağır kaldırmada, egzersiz yaparken, ani hareketle veya secdeye varıp kalktıklarında kontrolleri dışında idrar kaçırırlar. Biz bu tip idrar kaçırmaya stres tipi idrar kaçırma diyoruz. Bu tip sorunda tedavi ile çok yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz. İkinci sık karşılaÅŸtığımız yakınma, yaÅŸ alma ile ile sıklığı artan tiptir. Bu tip idrar kaçırma da ÅŸiddetli, ani, acil iÅŸeme ihtiyacı ve bunu izleyen ÅŸiddetli idrar kaçırma ile karıkterize bir durumdur. Sıklıkla zamanında tuvalete yetiÅŸmeleri mümkün olmadığından hastalar tuvalete doÄŸru koÅŸarken veya tuvaletin yerini bulmaya çalışırken idrar kaçırırlar. Bu iki tip aynı hastada da olabilmektedir. Uygunsuz ortamda idrar kaçırma korkusundan dolayı kadınlar sosyal hayattan kendini soyutlarlar. Toplum içine çıkmaya çekinir, fobi geliÅŸtirirler. Toplu yaÅŸam alanlarına ve alışveriÅŸ merkezlerine gitmeleri gerektiÄŸi zaman öncelikle tuvaletin yerini belirleyip buralara yakın bulunmak isterler diyor. 

Çoğu hasta da yaş almanın doğal sonucu sanıyor

Toplumda sadece benim başıma geldi diye düşünerek içine kapanan pek çok kadın olduğu gibi, çoğu kadının da bunu yaş almanın doğal bir sonucu olarak gördüğünü belirten Doç. Dr. Çetin Kılıççı şöyle konuşuyor: Ülkemizde kadınlar arasında idrar kaçırma ne yazık ki çocuksu bir sorun olarak görüldüğü için ayıplanırım çekincesi ile bundan bahsetmekten çekiniyorlar. Oysa bu hastalık aynı diyabet ya da tansiyonun çıkması gibi ilerleyen yaşlarda karşılaştığımız bir hastalık ve tedavisi de mümkündür.

Bu sorunu yaşamamak için

İlerleyen yaÅŸlarda idrar kaçırma ve idrar torbası sarkması gibi hastalıklarla karşılaÅŸmamak için saÄŸlıklı iken kiloya dikkat etmek gerekiyor çünkü obezite önemli bir risk faktörü olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan karın içi basıncını arttıran kronik kabızlık ve kronik öksürük gibi ÅŸikayeti olanların da mutlaka tedavi olmaları gerektiÄŸini belirten Doç. Dr. Kılıççı, pelvik kasları güçlü tutmak için de pelvik taban egzersizleri ve düzenli spor yapılması gerektiÄŸini söylüyor. 

Tedavide güncel yöntemler

Hastalığın tedavisi kişiden kişiye değişirken, kimi hastada pelvik taban egzersizleri ve ilaç tedavisi aynı anda uygulanıyor, fayda görülmediği durumda mesane botoksu gibi ileri tedavilerle başarı sağlanabiliyor. İdrar kaçırma tedavilerinin günümüzde teknolojik gelişmelerin ve tedavi alternatiflerinin çoğalması sayesinde daha kolay yapılabildiğini vurgulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Çetin Kılıççı şöyle konuşuyor: Bu amaçla hayat tarzı değişiklikleri (kilo verme, kahve çay gibi kafein içeren sıvı tüketiminin azaltılması) ve pelvik taban kas egzersizleri tedavinin ilk basamağını oluşturmakta. Eğer ileri hastalık varsa idrar kaçırmanın tipine bağlı olarak medikal ilaç tedavileri ikinci basamak tedaviyi oluşturmakta. Bu yöntemlerle başarı elde edilemeyen hasta gruplarında cerrahi tedavi ile çok yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilmektedir.

Laparoskopik yöntemle küçük kesi ve çok daha hızlı iyileşme

İdrar kaçırma sorununda öksürük ve hapşırma kaynaklı ikinci tip hasta grubunda laparoskopik yani kapalı ameliyat uygulandığını belirten Doç. Dr. Kılıççı Laparoskopik yöntemde batından küçük kesilerle ya da vajinal yolla, idrar torbası tabanını destekleyerek ameliyat yapıyoruz. Bu ameliyatlar, özel olarak üretilmiÅŸ hazır yama ve kancalarla yapılmakta ve operasyon 30 dakika gibi kıssa bir sürede tamamlanmaktadır. Günümüzde idrar kaçırma kadınlarda bir kader deÄŸildir. Özellikle erken teÅŸhis edildiÄŸinde tedavisi çok kolay ve baÅŸarı oranı çok yüksektir diyor. 



Giriş: 20 Temmuz 2025 | Güncelleme: 20 Temmuz 2025 | Okunma: 37


Kaynak: Acıbadem Basın Bülteni




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.