"Rumlar Umudu AB'de"

1960'lı yıllarda, Kıbrıs adasında Türklerden daha çok nüfusa sahip oldukları için kendilerini Kıbrıs'ın aslanları ilan eden, astıkları astık, kestikleri kestik, pervasızca Kıbrıs Türküne katliam ve soykırım uygulayan Rumlar, Kıbrıs konusunda yalnız kalmış görünüyor.

695

Umutlarını, hayallerini, geleceklerini ve Kıbrıs adasının sahibi olmak hayallerini baÄŸladıkları güçlü daÄŸlara arka arkaya karlar yaÄŸmış aradan geçen 60 yıl içinde. 

Dönemin Rum lideri Makarios'un 1977 yılında yaptığı Müzakereleri binbir bahane ile ipe un sererek, Türkiye'nin ekonomik siyasi ve askeri açıdan zayıf düşeceği güne kadar uzatacağız, o gün Türkiye'nin arkasına bir tekme de biz vurup adadan ve garantörlükten atacağız ve adanın tek hakimi olacağız vasiyetini, ondan sonra makama oturan Kyprioanu yerine getirdi.

Kyprioanu'dan sonra makama seçilen Yorgo Vasiliu, iş adamı olduğu için kısa yoldan çözüme gitmeyi ve Türklerin eşit ortaklık haklarına sahip olduğu Gali Fikirler dizisinin altına imza atmaya yeltenince, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi'nin Aforoz tehdidi, Rum Ulusal Konseyinin de vetosu ile karşılaşınca vazgeçti.

Vasiliu sonrası başa geçen Glafkos Klerides, kurt bir siyasetçi olduğundan hayallerin, varsayımların peşine düşmedi. Koltuğa oturduktan çok kısa bir müddet sonra Avrupa Birliğine (AB) üye olma ve AB'nin yardımı ile Kıbrıs adasının hakimiyetini ele geçirme hedefini kendine rehber aldı, stratejisini de belirleyip yürürlüğe koydu.

AB’nin Sorunlu devletler, sorun çözülene kadar AB üyeliÄŸine kabul edilemez kuralını ve 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasının amir maddesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti, garantörlerinin tümünün üye olmadığı bir birlikteliÄŸe üye olamaz engelini nasıl aÅŸacağını kara kara düşünürken Almanya'nın periferik ülkeleri AB üyesi yapma giriÅŸimi ekmeklerine yaÄŸ sürdü. Yunanistan Ya Kıbrıs Cumhuriyeti üye kabul edilir, ya da ben geniÅŸlemeyi durdururum tehdidini masaya koyunca, Hristiyan BirliÄŸi olan AB, Rumları 2004 yılında üyeliÄŸe kabul etmek zorunda kaldı.         

1992 yılında Klerides'in başlattığı AB'ye üyelik süreci bir sonraki Rum lider Tassos Papadopulos döneminde üyelikle sonuçlandı. Rumlar AB'yi arkalarında hissetmeye başlayınca horozlanmaları, efelenmeleri de artmaya, kendilerini dokunulmaz hissetmeye başladı.

Adanın çevresindeki denizlerin kendilerinin olduÄŸunu iddia edip -Türkiye'nin haklarını yok sayarak- araÅŸtırmalar baÅŸlattılar. Akıllarınca komÅŸu ülkelerle Türkiye karşıtı ittifaklar kurup, Türkiye'yi bölgeden koparma ve kendi kıyılarına hapsetme giriÅŸimleri baÅŸlattılar. Türkiye'nin kıta sahanlığı haklarını yok sayıp, sözde bölgesel müttefikleri ile birlikte kendilerine ait olmayan bölgeden çıkaracaklarını ümit ettikleri doÄŸalgazı EastMed diye adlandırdıkları proje ile AB'ye göndermenin hayallerini kurmaya baÅŸladılar. 

Yunanistan'ın siyasi entrika ile Adalar Denizi ve DoÄŸu Akdeniz'de sözde Sevilla Haritası ile kabul ettirmeye çalıştığı egemenlik hakları, tüm bu horozlanmanın üstüne tüy dikti.   

Yeni seçilen Rum lider Hristodulidis, müzakere tarihine göz atmış ve Türkiye'nin bölgesel bir güç olduÄŸu, Yunanistan ve Kıbrıslı Rumların uÄŸruna AB’nin ve ABD'nin, Türkiye'yi karşılarına almak istemediÄŸi gerçeÄŸine vakıf olmuÅŸ olacak ki, Kıbrıs sorunun çözümü Brüksel'in elinde açıklaması yaptı. 

Åžimdi, bırakın anaları Yunanistan ile birlikte Türkiye'ye kafa tutmayı, yanlarında AB olsa bile karşı duramayacaklarını çok iyi biliyorlar. 

Bu nedenle de, AB'den, ABD'den, BM'den, siyasi yardım dileniyorlar, Türkiye'ye baskı yapmaları için yalvarıyorlar. Tabi, Baf'taki, Limasol'daki, Larnaka'daki, Lefkoşa'daki ve Mağusa'daki Türk yerleşim bölgelerine, savunmasız Türk köylerine acımasızca saldıran Rumların Enosis hayali şimdilik rafa kalkmış gibi görünse de, Makarios'un, Uygun zamanı kollama stratejisinin her zaman canlı olduğu gerçeğinden hareketle uyanık olmamız gerekiyor. Zira su uyuyor, düşman uyumuyor…



Giriş: 17 Mart 2023 | Güncelleme: 17 Mart 2023 | Okunma: 695


Kaynak: Prof. Dr. Ata Atun




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.