"KKTC'nin üyeliğine AB İtirazı"

Avrupa Birliği denilen Hristiyan ülkeler topluluğu, kuyruğunu Yunanistan'a ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) iyice kaptırmış.

622

KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatına Gözlemci Üyeliğine itiraz eden Rumlar, utanmadan bir de Kabul edilemez diye açıklama yapıyor. AB de onlardan farklı düşüncede değil. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'na aykırı olarak GKRY'ni üyeliğe alırken, garantör ülke olan Türkiye'nin ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Kurucu Ortağı olan Kıbrıs Türklerinin itirazlarını dikkate almayan Avrupa Birliği, uzaktan yakından hiçbir bağının olmadığı KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatına KKTC'nin gözlemci üye olmasını kabul etmiyor ve itiraz ediyor. Arkasından da aba altından sopa gösteriyor, Kabul ederseniz her tür yardımı ve desteğimi keserim diye. İşte AB için insan hakları, eşitlik, adalet böyle bir şey. Kendilerinin yaptığı her şey mübah, Türklerin her yaptığı günah.

Gelelim işin aslına,

Türk Devletleri Teşkilatı'nın kuruluş anlaşmasına göre, TDT'ye üye olabilmek için tanınmış devlet olmak gerekiyor. Yunan'ın, Kıbrıslı Rum'un ve AB'nin işte hazmedemediği de bu ayrıntı. KKTC'nin TDT'ye gözlemci üye olarak kabul edilmesinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan'ın KKTC'yi biz tanıdık. Diplomatik ilişki kurduk. Karşılıklı büyükelçi atadık. Bir Türk Devleti olarak bizim tanımış olmamız TDT'ye üye olması için yeterlidir. sözleri ve T.C. Dışişleri Bakanı, KKTC Dışişleri Bakanı ve her iki bakanlığının çalışkan personelinin çalışma, çaba ve girişimleri çok etkili oldu. Bu aşamada, Rusya Federasyonu'nun, komşularına yol vermesinin de bir başka destek ve katalizör olduğunu unutmamak lazım.

İşin özeti ÅŸu, Artık KKTC, TDT'ye gözlemci üye olarak kabul edilmesi sonrasında AB'nin, BM'nin, Yunan'ın, Kıbrıslı Rumların ve bunların dostlarının art niyetli nazarındaki Cemaat veya Toplum statüsünden çıkmış, Tanınmış Devlet statüsüne geçmiÅŸtir. İşte sıkıntıları tam da buradadır, feveranları da bu nedenledir. 

Avrupa BirliÄŸi'nin tek taraflı kararı ve uygulaması ile 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası'na aykırı olarak GKRY'ni üyeliÄŸine kabul ederken, GKRY ile imzaladığı 10. Protokol'da ki Kıbrıs adası bütünü ile AB toprağıdır. Åžimdilik Adanın kuzeyinde AB Müktesebatı geçerli deÄŸildir tanımlaması ile Kıbrıs adasının tümüne sahip olmak hevesleri ile planları sekteye uÄŸramış, -bu maddeden dolayı- AB'nin DoÄŸu Akdeniz'deki dolaylı Münhasır Ekonomik Hakları tümüyle geçersiz olmuÅŸ, DoÄŸu Akdeniz'e sahip olmak, Türkiye'ye Adalar Denizi'ni ve Akdeniz'i kapatmak hayalleri suya düşmüştür. 

Türkiye Cumhuriyeti'nin KKTC lehine atacağı adımlar sonrasında, Yunanların ve GKRY'nin Türkiye aleyhine retorik geliÅŸtirip, kendilerini haklı çıkarmak için kapı kapı gezecekleri günler yakın. AB de bu retoriÄŸin yayılmasına istediÄŸi kadar çanak tutsun, Türkiye'yi ve KKTC'yi bu yoldan döndürmek mümkün olmayacak. 



Giriş: 13 Kasım 2022 | Güncelleme: 13 Kasım 2022 | Okunma: 622


Kaynak: Prof. Dr. Ata Atun




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.