"İstanbul'un martılarının sesi kısıldı"

Adına şiirler yazılan İstanbul'da bir zamanlar yaşamak şairlerle aynı havayı solumak ve kol kola girebilmek gibiydi.

261

Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış İstanbul'un değişik güzel ve geçmiş zamanlardaki hallerini şairler ne güzel anlatıyor. Ne yazık ki! şairlerin kalemleri yazmıyor. Şairlerin mısralarında İstanbul, eskiden olduğu gibi imrendirici, dinlendirici ve özellikle özlem duyulan şekilde yer alacak durumda değildir.

İstanbul eski İstanbul değil…

Bildiğiniz gibi hiç değil…

İstanbul yorgun…

İstanbullular kırgın…

Şehirde martılar mutsuz…

İstanbul şiirlerini okurken şairlerin semtleri nasıl anlattığını hepimiz çok iyi hatırlarız.

Şairlere ilham veren Eyüp, İcabiye, Üsküdar, Fatih gibi semtlerimiz eskisi gibi değil. Geçmişte hepimizde hoş seda bırakan, bizleri sevda sularında misafir eden şairler şimdi yaşasalardı, mısralarında Esenyurt, Başakşehir, Aksaray, Bağcılar, Esenler gibi ilçelerde yabancı kaosunu mu konu edeceklerdi. Yoksa az da olsa güzel kalabilen şu semt diyeceğim ama öyle bir semtimiz de aklıma gelmiyor.

İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğünde geçtiğimiz Ekim ayında düzenlenen basın toplantısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Geçici korumaya kapalı olan Küçükçekmece, Başakşehir, Bağcılar, Avcılar, Bahçelievler, Sultangazi, Esenler ve Zeytinburnu ilçelerine, Esenyurt ve Fatih ilçelerinin de eklendiğini duyurmuştu. Tabi bazı istisnaların da bulunduğunu belirtmişti.

Bu tür önlemler almak veya göç konusunda güzel şehrimizin gördüğü zararları kaleme almak ne yabancı düşmanlığı olarak algılanmalı ne de siyasi bir yazı olarak görülmemelidir.

Herkes yabancı yoğunluğundan şikayet etmektedir ve bu sebeple devletimizin bu kararı şehrimiz için önemli ve hatta geç kalınmış bir karardır.

Yabancı yatırımcılar için bazı ilçelerde yeni lokasyonlarda ikamet etme kısıtlaması ve hatta bazı bölgelerde satışlara da sınırlama getirildi.

Suriye, İran ve Irak vatandaşlarının sayısının bazı bölgelerde Türk vatandaşlarının sayısından fazla olması da hem sosyolojik hem psikolojik açıdan büyük sorunları ortaya çıkardığını görmekteyiz.

Ukrayna savaşının ardından Rus, Ukrayna, Çeçen ve Tatarlarında Türkiye'yi tercih etmeleri mevcut göçmenlerin sayısında ciddi artışa neden oldu.

Zaman zaman basit gözüken fakat Suriyeli/Türk veya Afgan/Türk çatışmalarının olmasına zemin oluşturacak kavgaları hatırlarsak alarm zillerinin çaldığını görebiliriz.

Ãœlkemizde kaos senaryosu üretenlerin malzemesi olacak önemli bir mülteci potansiyelinin farkındayız. Ve Ä°stanbul'da agresiflik oranı gün geçtikçe zirveye çıkıyor. 

Bugün devletimiz ve milletimiz kenetlenerek, çatışma ortamı oluşturmak isteyenlere karşı durmalıyız.

Bu birliktelik bugün tesis edilmelidir, yarın çok geç olabilir.

Eleştiri yaparken, faşist bir tutum sergilemekten kaçınmalı ve devlete karşı da baş kaldırma gibi bir karşıtlık içerisine girenlere prim vermemeliyiz.

Düzensiz göçe karşı olmakla, düzene karşı gelmenin aynı şey olmadığının da farkına varmalıyız. Komplolara karşı dikkat…



Giriş: 25 Aralık 2022 | Güncelleme: 25 Aralık 2022 | Okunma: 261


Kaynak: Ferhat Yıldırım




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.