"GLOKOM Kalıcı görme kaybına yol açmasın"

Göz sinirinde incelme ve kalıcı görme alanı kaybıyla karakterize bir göz hastalığı olan glokom dünyada 70 milyon kişiyi etkiliyor.

411

Ülkemizde 550 bin kiÅŸide glokom tespit edilmiÅŸ olsa da  hasta sayısının bu rakamın 4 katı olduÄŸu düşünülüyor. Kalıcı görme kaybının en sık görülen nedenlerinden biri olan ve her yaÅŸta oluÅŸabilen glokom genellikle 40 yaşın üstündeki kiÅŸileri tehdit ediyor. Pek çok hastalıkta olduÄŸu gibi glokomda da erken tanı çok önemli. Zira göz hekimine düzenli gidilmediÄŸi takdirde tanı gecikebiliyor, bunun sonucunda görme alanında ve görmede geri dönüşü olmayan kayıplar geliÅŸiyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu CoÅŸar, erken tanı konulduÄŸunda ise glokomun kontrol altına alınabildiÄŸine dikkat çekerek, Bu sayede görme alanını ve görmeyi korumak mümkün olmaktadır.Erken tanı için herkesin, özellikle de riskin artmış olduÄŸu 40 yaÅŸ üstündeki kiÅŸilerin yılda bir kez göz muayenelerini ihmal etmemeleri gerekmektedir diyor. 

KardeÅŸlerde risk 4 kat artıyor 

Toplumda ortalama göz içi basıncı 16 mm Hg oluyor ve 11-21 mmHg aralığı normal sayılıyor. Glokomun normal tansiyonlu glokom adı verilen ve göz içi basıncının normal seyrettiÄŸi tipi olsa da, bu hastalık genellikle yüksek göz içi basıncıyla birlikte görülüyor. En yaygın tipi olan primer açık açılı glokomda göz içindeki sıvıyı göz dışına atan kanallarda tıkanma oluyor, sıvı göz içinde birikiyor ve bunun sonucunda göz içi basıncı artıyor. Bu basınç artışı da göz sinirinde tahribata yol açıyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu CoÅŸar, glokomda en yaygın görülen primer açık açılı glokom için risk faktörlerini yaÅŸlanma, doÄŸum kontrol hapı kullanımı, diyabet, yüksek tansiyon, kalp-damar ve migren gibi hastalıklar olarak sıralıyor. Bunların yanı sıra  aile hikayesinin de önemli bir risk faktörü olduÄŸunu belirten Prof. Dr. Banu CoÅŸar,Risk çocuklarda 2 kat artarken,kardeÅŸlerde ise daha da yükselerek 4 kat  olmaktadır diyor. 

Yan taraflarınızda bulunan eşyalara çarpıyorsanız, dikkat

Primer açık açılı glokomda eğer hasar ilerlemediyse, başlangıçta görsel belirtiler olmuyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Coşar, Bu nedenle hastalar göz doktoruna başvurmadıkları sürece glokomları olduğunu anlamazlar uyarısında bulunarak, sözlerine şöyle devam ediyor: Glokoma sinsi bir hastalık denmesinin nedeni budur. Hastalık ancak çok ilerlediğinde geri dönüşsüz görme alanı kaybı ve görme kaybı gelişebilmektedir. Glokom ilerlediğinde görme alanı yanlardan daralmaya başlamaktadır. Glokomu olanlar yanlarındaki eşyaları görmeyip, çarpa bilirler. Bu durum araba kullanırken de güvenliği tehdit edebilir. Glokomun son evrelerinde ise tam körlük gelişebilmektedir.

Görme kaybının ilerlemesi önlenebiliyor 

Glokomun teÅŸhis edilmesinde görüntüleme yöntemleri büyük önem taşıyor. Bilgisayarlı görme alanı, pakimetri, stereo disk fotoÄŸrafı, konfokal tarayıcı lazer oftalmoskop ile optik koherans tomografi (OCT)  glokomun tespit edilmesinde  baÅŸvurulan yöntemleri oluÅŸturuyor. Yapılan çalışmalar, dünyada 6.5 milyon kiÅŸinin glokom nedeniyle kalıcı görme kaybı yaÅŸadığını ortaya koyuyor. Oysa erken tanı ve tedavi sayesinde görme sinirinde geliÅŸecek olan hasar durdurulabiliyor, böylece görme kaybının ilerlemesi önlenebiliyor. Tedavide göz tansiyonunun ilk seviyesinden yüzde 25 oranında düşürülmesi hedefleniyor. Ancak her göz için hedeflenen göz içi basıncı, tedavi öncesindeki basınç deÄŸeri, göz sinirinde oluÅŸan hasarın ÅŸiddeti, hasarın ilerleme riski ve hastanın yaşı gibi çeÅŸitli faktörlere baÄŸlı olarak saptanıyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu CoÅŸar, glokomun göz damlaları, lazer ve ameliyat ile tedavi edildiÄŸini belirterek, Genellikle ilk aÅŸamada baÅŸvurulan göz içi damlaları sıklıkla etkili olabilmektedir. Glokom damlaları 5 temel gruptan oluÅŸurken, pek çok kombine ilaçlardan da faydalanılmaktadır diyor. 

Tedaviden başarılı sonuçlar elde ediliyor

İlaç tedavisinden cevap alınamayan veya ilaçlara karşı alerji geliÅŸmesi gibi durumlarda göz içi basıncını düşürmek için lazer veya ameliyat yöntemlerine baÅŸvuruluyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu CoÅŸar, oldukça baÅŸarılı sonuçlar alınan bir lazer yöntemi olan SLT (selektiflasertrabeküloplasti) tedavisinin son yıllarda yaygın olarak kullanıldığını ifade ederek, Glokomda bir diÄŸer lazer tedavisi olan siklofotokoagülasyon'un ise TCP (transskleraldiotsiklofotokoagülasyon) ve ECP (endoskopik diodsiklofotokoagülasyon) tipleri mevcut. ECP genellikle katarakt cerrahisi ile birlikte kullanılırken, TCP yöntemine ise diÄŸer yöntemlere cevap vermeyen hastalarda son çare olarak baÅŸvurulmaktadır. diyor. Prof. Dr. Banu CoÅŸar, yine etkin sonuçlar saÄŸlanan cerrahi tedavi yöntemlerinde baÅŸta trabekülektomi olmak üzere derin sklerektomi ve viskokanalostomi gibi tekniklerden faydalandıklarını vurguluyor. 



Giriş: 14 Mart 2024 | Güncelleme: 14 Mart 2024 | Okunma: 411


Kaynak: Acıbadem Basın Bülteni




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.