"Giderek Artan Şiddet Olaylarına Karşı Önemli Öneriler"

Son dönemlerde sokakta, okullarda, trafikte, aile içinde veya çeşitli ortamlarda çocuk ya da yetişkin fark etmeksizin pek çok kişinin yaşadığı şiddet olayları ile sıkça karşılaşıyor hatta pek çoğumuz gün içinde bu duruma maruz kalabiliyoruz.

281

Bireylerin fiziksel, psikolojik ve sosyal anlamda zarar gördüğü çok yönlü bir toplumsal sorun olan ÅŸiddetin toplumda giderek arttığına tanıklık ediyoruz. Peki bireylerin ve toplumun ruh saÄŸlığına ciddi zararlar veren ÅŸiddet olaylarına karşı psikolojimizi nasıl koruyacağız ve çocuklarımız için ne tür önlemler almalıyız? Memorial Bahçelievler Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog F. Arzu Beyribey, konu ile ilgili önemli önerilerde bulundu.  

Fiziksel, psikolojik ve dijital şiddet hızla yaygınlaşıyor

Åžiddet, tanım olarak, genelde kasıt içeren incitme,  zarar verme sebepli oluÅŸan fiziksel, psikolojik ve cinsel eylemleri içerir. Åžiddet denilen olgu, psikolojik, biyolojik, sosyolojik, ekonomik ve içgüdüsel ayrımları olan bir konudur. Fiziksel, psikolojik, ekonomik ve dijital ÅŸiddet gibi birçok farklı türde karşımıza çıkan ÅŸiddet, bireylerin ve toplumun genel saÄŸlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Åžiddetin artışında birçok farklı faktör rol oynamaktadır.

1-Ekonomik Faktörler ve Geçim Sıkıntısı:

Ekonomik krizler, işsizlik oranlarının artması ve maddi zorluklar bireylerde yüksek düzeyde stres ve kaygıya neden olmaktadır. Ekonomik belirsizlikler, aile içi çatışmaları tetikleyerek şiddet davranışlarına zemin hazırlayabilmektedir. Özellikle gençler arasında yapılan araştırmalar, düşük sosyo-ekonomik sınıftan olan kız ve erkek çocukların şiddete eğilimlerindeki artışı ortaya koymaktadır.

2-Toplumsal KutuplaÅŸma ve Siyasi Gerilimler:

Toplumda yaşanan siyasi çekişmeler, kutuplaşma ve gruplar arası çatışmalar bireyler arasında güvensizlik ve düşmanlık duygularını artırmaktadır. Özellikle sosyal medya üzerinden yayılan ayrıştırıcı söylemler, toplumdaki şiddet eğilimlerini körükleyebilmektedir.

3-Sosyal Medya ve Dijital Etkileşimlerin Rolü:

Dijital platformlarda maruz kalınan zorbalık, tehdit ve manipülasyon gibi durumlar özellikle gençler üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Şiddet içerikli videolar, çocuk ve erişkin oyunları ile haberler de bireylerin şiddeti normalleştirmesine neden olabilmektedir. Yıllardır süren bilimsel araştırmalar, medyada şiddete maruz kalmanın kişiler üzerinde anti-sosyal etkileri olduğunu kanıtlamıştır. Uzun zaman süresinde, medyada şiddet izlemek, kişilerin gerçek dünyadaki şiddete bağlı duygusal hassasiyetlerini azaltabileceği gibi, bu bireylerin gerçek hayatta şiddete maruz kalmaya dair anksiyetelerini de tetikleyebilir.

4-Aile İçi Dinamikler ve Ebeveyn-Çocuk İlişkileri:

Ebeveynlerin çocuklarına karşı sergilediÄŸi tutumlar, çocukların ilerleyen yaÅŸlarda ÅŸiddet eÄŸilimleri geliÅŸtirmesinde belirleyici olabilmektedir. Sevgi ve ilgi eksikliÄŸi, aşırı disiplin ya da ihmal gibi durumlar çocukların duygu düzenlemelerini zorlaÅŸtırmaktadır. Çocukları travmatize eden bir  yetiÅŸtirme tarzı,  aile içi istismar olayları, aile yapısı bireyler ve toplum arasında köprü unsuru taşıdığından önem kazanmaktadır. Çocukların büyütülme stilleri, toplulukların duygusal yapısında belirleyici rol oynadığından, nesiller arası aktarımı da saÄŸlama misyonuna sahiptir.

5-Eğitim Sistemi ve Çocukların Gelişimi Üzerindeki Etkisi:

Okullarda yaÅŸanan akran zorbalığı, öğretmenlerin disiplin anlayışları ve eÄŸitim sisteminin bireylerin psikolojik geliÅŸimine katkısı gibi faktörler, çocukların ve gençlerin ÅŸiddete eÄŸilim göstermelerinde etkili olabilmektedir. 

Şiddetin Diğer Bireyler Üzerinde de Yıkıcı Etkileri olabiliyor

Şiddetin yalnızca mağdurları değil, çevresindeki bireyleri de olumsuz etkilediği bilinmektedir.

Şiddet olaylarına tanık olan ya da dolaylı olarak etkilenen yetişkinlerde anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi ruhsal sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Özellikle iş yerinde ya da sosyal çevrede maruz kalınan psikolojik şiddet, bireylerin kendine olan güvenlerini ve yaşam kalitelerini düşürebilmektedir. Şiddet olaylarına tanıklık eden çocuklar, güven duygularını kaybedebilir ve sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşayabilirler. Özellikle aile içi şiddet ortamında büyüyen çocuklarda, gelecekteki ilişkilerinde de benzer döngülerin devam etme olasılığı yüksektir. Şiddetin yaygın olduğu toplumlarda bireyler arası ilişkilerde güvensizlik artar. Toplumda izolasyon eğilimleri güçlenir ve bireyler, kendilerini güvende hissetmedikleri ortamlardan uzak durmayı tercih ederler.

YetiÅŸkinlerin Psikolojilerini Korumak İçin Önemli Öneriler 

1-Duygusal Dayanıklılığı Artırma Yöntemleri: YetiÅŸkinlerin stresle baÅŸa çıkma becerilerini geliÅŸtirmeleri, duygusal dayanıklılıklarını artırmalarına yardımcı olabilir. Olumsuz duygularla baÅŸ edebilmek için farkındalık çalışmaları ve kendi duygularını tanıma üzerine yapılan egzersizler etkili olabilir. 

2-Stres Yönetimi Teknikleri: Nefes egzersizleri, meditasyon, yoga ve fiziksel aktiviteler bireylerin stres düzeylerini azaltmalarına yardımcı olmaktadır. Ayrıca hobi edinmek ve boş zaman aktiviteleri ile meşgul olmak ruh sağlığı üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.

3-Sosyal Destek AÄŸlarının Önemi: Aile, arkadaÅŸ ve yakın çevre ile kurulan saÄŸlıklı iliÅŸkiler, bireylerin duygusal yüklerini hafifletmelerine yardımcı olur. GerektiÄŸinde profesyonel Klinik Psikolog desteÄŸi almak, bireylerin psikolojik saÄŸlığını korumalarında önemli bir rol oynar. 

Çocuk ve Erken Yaştakilerin Psikolojilerini Korumak İçin Öneriler

1-Güvenli ve Sevgi Dolu Bir Ortam SaÄŸlayın: Çocukların kendilerini güvende ve sevildiÄŸini hissettikleri ortamlarda büyümeleri, ileride ruhsal olarak saÄŸlıklı bireyler olmalarını destekler. Ebeveynlerin çocuklarına karşı ÅŸefkatli ve anlayışlı bir tutum sergilemeleri önemlidir. 

2-Duygusal Farkındalık ve Kendini İfade Etme Becerilerini Destekleyin: Çocukların duygularını tanımaları ve ifade etmeleri için uygun ortamlar yaratılmalıdır. Ebeveynlerin çocuklarının duygularını küçümsemeden ve yargılamadan dinlemeleri gerekir. 

3-Yaşa Uygun İletişim ve Açık Diyalog Kurmaya Önem Verin

Çocuklarla yaÅŸlarına uygun bir ÅŸekilde iletiÅŸim kurmak, onlara olayları açıklarken gerçekleri çarpıtmadan ama korkutmadan bilgi vermek gereklidir. 

Medyanın ve Dijital Dünyanın Rolüne Dikkat!

Medyanın şiddeti özendirici yayınları ve dijital platformlarda yaşanan zorbalıklar, bireylerin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Özellikle çocukların dijital dünyada karşılaşabilecekleri risklere karşı ebeveynlerin dikkatli olması, çocukların internet kullanımlarını kontrol etmeleri gerekmektedir.

Toplumda Şiddeti Azaltmak İçin Yapılabilecekler

Toplumsal farkındalık çalışmaları, eÄŸitim programları ve ÅŸiddetle mücadele eden kuruluÅŸların desteklenmesi, ÅŸiddetin azaltılmasında önemli rol oynar. Bu sebeple, aile içi iletiÅŸimi güçlendiren ve çocukların duygusal geliÅŸimlerini destekleyen projeler teÅŸvik edilmelidir. 

Toplumda şiddetin artışı, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Şiddetin nedenlerini anlamak ve bu konuda çözüm yolları geliştirmek, hem yetişkinlerin hem de çocukların ruh sağlığını korumak açısından önemlidir. Bireysel düzeyde duygusal dayanıklılığı artırmak ve toplumda barışçıl iletişim kültürünü yaygınlaştırmak, şiddetin olumsuz etkilerini azaltmak adına kritik öneme sahiptir. Şiddetin önlenmesinde, suç işlendikten sonra ağır cezalar vermekten ziyade, suç oluşmadan önce, en başta eğitimle, anaokulundan başlayarak, kişilerde sağlam bir vicdan ve oto kontrol duygusu geliştirilmesi sağlanabilmelidir.



Giriş: 14 Mart 2025 | Güncelleme: 14 Mart 2025 | Okunma: 281


Kaynak: Memorial İletişim




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.