"Erken Dönemde Yapılan Diş Dolgusu Neden Önemlidir"

Her insanın hayatında en az bir kez başına gelen diş çürüğü, maalesef pek çok olumsuz etkiye neden olabilir.

246

Diş çürüğünün sebep olduğu ağrı, kötü ağız kokusu gibi faktörler, kişinin hayat kalitesini ciddi şekilde düşürebilmektedir. İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hastanesi'nden Dr. Öğr. Gör. Gülşah Yenier Yurdagüven, diş çürüğünün nedenleri ve tedavisi hakkında bizlerle önemli bilgiler paylaştı.

Diş çürüğü neden oluşur. Nasıl önlenir

Ağız içerisinde bakterilerin oluÅŸturduÄŸu asit, diÅŸlerin mineral dokularını çözerek mine bütünlüğünün bozulmasına, diÅŸ çürüklerinin oluÅŸmasına neden olur. Ancak, diÅŸ çürüğü önlenebilir bir hastalıktır. Beslenme alışkanlıklarının deÄŸiÅŸtirilmesi, iyi bir ağız hijyeninin saÄŸlanması, remineralizasyon ajanlarının kullanılması, düzenli diÅŸ hekimi kontrolleri ile çürükten korunmak mümkündür. 

Diş çürüğüne nasıl bir tedavi uygulanmalıdır

DiÅŸ çürüğünün ilk aÅŸaması olan baÅŸlangıç seviyesinde kavitasyon göstermeyen lezyonlarda restorasyonlar yerine remineralizasyon tedavisi uygulanmaktadır. Böylece, demineralize olmuÅŸ çözünmüş dokular eski haline getirilebilir. Ancak mine ve sert dokular çok fazla mineral kaybetmeye baÅŸladığında diÅŸlerinizde geri dönüşü olmayan hasarlar, diÅŸ yüzeyinde kavite adı verilen boÅŸluklar, oyuklar oluÅŸabilir. Vücudunuz daha fazla mine dokusu üretemediÄŸi için mevcut diÅŸteki madde kaybını onarmak ve kaybedilen estetik ve fonksiyonu geri kazandırmak için restoratif diÅŸ tedavileri uygulanır. 

Diş dolgusu nasıl çalışır

DiÅŸ dolguları, çürüğü tedavi eder ve kavitasyonun daha fazla büyümesini önler. DiÅŸ hekiminiz diÅŸ çürüğünü uzaklaÅŸtırdığında çürüğe neden olan bakterileri ortadan kaldırarak diÅŸin o bölgesinde daha büyük bir çürük oluÅŸmasını engeller. Bu nedenle, dolgu sadece bir çürük tedavisi deÄŸildir, aynı zamanda ileriki dönemde oluÅŸabilecek çürükleri de önlemektedir. 

Dolgu tedavisinin gecikmesinde nasıl sorunlarla karşı karşıya kalırız

Erken dönemde restoratif tedaviler uygulanmadığında, kavitasyonun derinliÄŸi ya da geniÅŸliÄŸi artarak daha fazla soruna yol açabilir. DiÅŸ çürüğü dentin dokusuna ulaÅŸtığında daha hızlı ilerler. Sıcak-soÄŸuÄŸa ve tatlı besinlere karşı hassasiyet ÅŸikâyeti oluÅŸabilirken, derin dentin çürüklerinde aÄŸrı görülebilir. Kavitasyon içerisinde daha fazla besin artıklarının birikmesi, çürüğün içinde ve çevresinde daha zor temizlenebilir alanların oluÅŸması nedeniyle çürük daha hızlı yayılabilir. 

Ne kadar az çürük dokusu uzaklaÅŸtırılırsa, diÅŸin canlılığını koruyan pulpaya o kadar az zarar verilir.  BaÅŸka bir deyiÅŸle diÅŸin kök kanalı tedavisi gereksinimi azalır. Kavite büyük olduÄŸu sürece kalan diÅŸ sert dokularındaki madde kaybı artar ve bu da diÅŸ yapısının zayıflamasına ve kırılmaya daha yatkın hale gelmesine neden olur. 

Sonuç olarak,

Tedavinizi geciktirmemek, çürüklerin erken teşhis edilmesi ve tedavi edilmesiyle restorasyonların daha uzun ömürlü olmasını sağlar. Diş tedavisini ihmal ederek dişlere daha fazla zarar verebilirsiniz. Erken teşhis, çürüğün ilerlemesini durdurarak ve minimal invaziv uygulamalarla diş dokusunu korumaya yardımcı olur. Bu nedenle, düzenli diş hekimi kontrollerine önem vermek ve tedavi gerektiğinde zamanında harekete geçmek, sağlıklı bir ağız ve gülümseme için kritik öneme sahiptir. Unutmayın ki, diş sağlığına verilen özen, genel sağlığımızı da olumlu yönde etkiler.



Giriş: 23 Ağustos 2023 | Güncelleme: 23 Ağustos 2023 | Okunma: 246


Kaynak: Ela Yavuz Yaman




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.