"Beypazarı'nda 23 milyonluk fosil ağaç tespit edildi"

Ankara'nın Beypazarı ilçesinde, günümüzden 23 milyon öncesine ait fosil ağaç türü bulundu.

709

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Botaniği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ünal Akkemik, HİBYA muhabirine yaptığı açıklamada, fosil ağaçların Anadolu'nun orman tarihine ışık tutmaya devam ettiğini söyledi.

Fosil ağaçlar üzerinde yaptıkları çalışmalarla jeolojik çağlardan günümüze orman tarihini ortaya koymaya devam ettiklerini aktaran Akkemik, en son çalışmasında Ankara'nın Beypazarı ilçesine bağlı Doğanyurt köyü çevresinden aldığı örneklerle yeni ağaç türlerini tespit ettiğini bildirdi.

Akkemik, fosilleÅŸmenin nasıl gerçekleÅŸtiÄŸine iliÅŸkin ÅŸu bilgileri verdi: FosilleÅŸme olabilmesi için bazı temel koÅŸullara ihtiyaç vardır. AÄŸaç gövdelerinin fosilleÅŸmesinde en yaygın etken, aktif bir volkanın olmasıdır. Aktif bir volkan, bu volkanik dağın yamacında bir orman ve aÅŸağısında da göl, deniz ya da bataklık gibi sulak bir ortama ihtiyaç vardır. Volkanik patlama sonrasında lahar denilen volkanik akıntı ya da küllerin altında kalan aÄŸaçlar, yukarıdan aÅŸağıya doÄŸru sulu ortama sürüklenmekte ve orada birikmektedir. Üzerinde de tonlarca ağırlığında lahar akıntısının malzemeleri, volkanik taÅŸ, kaya gibi materyallerle kapanmaktadır. Oksijenin bulunmadığı bu kapalı ve sulu ortamda kimyasal dönüşüm baÅŸlamakta ve odunsu dokudaki selüloz ve lignin gibi maddelerin yerini silis almaktadır. SilisleÅŸmeyle sertliÄŸi artan aÄŸaç gövdeleri taÅŸlaÅŸmakta ve milyonlarca yıl boyunca bozulmadan kalabilmektedir. Sonrasında da toprağın aşınmasıyla yer yer gün yüzüne çıkmakta ve bizler de bu yüzeye çıkan fosiller üzerinde çalışmalar yapmaktayız. 

Doğanyurt köyü ve çevresinin erken Miyosen döneminde (23-18 milyon yıl öncesi) yoğun bir volkanizma yaşadığını, bölgenin jeologlar tarafından Galatya Volkanik Provensi olarak adlandırıldığını dile getiren Akkemik, söz konusu yerde 9 volkan merkezi bulunduğunu, bunlardan birisinin de Doğanyurt köyü çevresinde buldukları fosillerin oluşum kaynağı olduğunu vurguladı.

Akkemik, DoÄŸanyurt köyünde farklı 10 aÄŸaç türü tespit ettiklerini ifade ederek, şöyle devam etti: Bunlardan iki farklı bataklık servisi ile Myrica, Cryptocarya cinsleri günümüzde Türkiye'de bulunmamaktadır. Bataklık servilerinden birisi Çin'de, diÄŸeri de Kuzey Amerika'nın Missisipi bataklıklarında doÄŸal yetiÅŸmektedir. Çam, akçaaÄŸaç, erguvan, söğüt, çitlembik ve karaaÄŸaç türleri ise ülkemizde modern türlerle temsil edilmektedir. BulduÄŸumuz türler içerisinde erguvan, bilindiÄŸi gibi tipik bir Akdeniz iklimi aÄŸacıdır. Bataklık servileri ile erguvanların bulunması, bölgenin o dönemde çevresinde sıcak alçak yamaçların bulunduÄŸu, geniÅŸ bataklık koÅŸulların olduÄŸu sulak alanların varlığını göstermiÅŸtir. BulduÄŸumuz fosiller, DoÄŸanyurt köyü ve çevresinin önemli bir fosil yatağı olduÄŸunu gösteriyor. Günümüzdeki ile geçmiÅŸteki aÄŸaç bileÅŸiminin ne kadar farklı olduÄŸu bu fosillerle ortaya çıkacak. Bölgede yapılacak daha detaylı çalışmalarla çok daha fazla ve farklı jeolojik dönemlere ait aÄŸaç bulunması olası. O nedenle fosil aÄŸaçların olduÄŸu alanlar aynı zamanda jeolojik miras alanları olarak deÄŸerlendirilmelidir.   

Fosil kayıtların geçmişten günümüze farklı dönemlerdeki orman yapılarını ve iklim değişimlerini ortaya koyduğuna işaret eden Akkemik, Günümüzdeki iklim değişikliği ve etkilerini anlamak, gelecekte ne olabileceğini öngörebilmek için geçmişe ait bilgiler büyük önem taşımaktadır. O nedenle fosiller ve fosillerin bizlere sunduğu bilgiler çok değerlidir. ifadesini kullandı.

Fosiller toplanmakta, satışı da yapılmaktadır

Prof. Dr. Ünal Akkemik, Türkiye'deki fosillerin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile koruma altında olduğunu söyledi.


Bunların yurt dışına çıkarılmasının yasak olduğunu anlatan Akkemik, Ancak yurt içinde yoğun bir şekilde fosiller toplanmakta ve hatta satışı da yapılmaktadır. Bu doğru değildir. Özellikle taşlaşmış ağaç fosillerinin miktarı çok az olup, sınırlı yerlerde ve sayılarda bulunmaktadır. Bu da örneklerle geçmişi öğrenmemize olanak sağlamaktadır. Yapılması gereken bu fosillerin ticaretini değil, bol olduğu yerlerde, yerinde koruyarak açık hava müzesine dönüştürmek ve gelecek kuşaklara aktarmaktır. Fosillerin az olduğu yerlerde ise olduğu gibi yerinde bırakmaktır. dedi.

Akkemik, bu konuyla ilgili giriÅŸim de yaptıklarını belirterek, ÅŸunları aktardı: ÖrneÄŸin Bolu-Seben-HoçaÅŸ köyünde dikili durumda çok güzel fosil aÄŸaç örnekleri var. Orası Fosil AraÅŸtırma Ormanı olarak korumaya alındı. Ancak devamında yeterli çalışma yapılamadığı için kısmen de olsa zarar gördü, ancak hala çok iyi durumda. İstanbul-Beylikdüzü'nde bulunan bir örnek Belediye BaÅŸkanı Mehmet Murat Çalık ve ekibinin çabalarıyla Beylikdüzü Atatürk Kültür Merkezi'ne getirildi ve korumaya alınarak sergileniyor. GetirilmemiÅŸ olsaydı, arazide parçalama riski vardı. Bir baÅŸka örnek de Tokat-Zile'den verebilirim. Bir tarlada bulunan ve 40-41 milyon yıl önce yaÅŸamış fosil çam aÄŸaçları, Zile Kalesi'ndeki müzeye getirildi ve orada sergilenme için çalışmalar devam ediyor. Ayrıca ÅŸunu da özellikle belirtmek istiyorum, Tokat-Zil'de fosil aÄŸaçlardan süs taşı yapımı için atölyeler kurulmuÅŸ ve Halk EÄŸitim Müdürlüğü tarafından uygulamalı eÄŸitimler verilmektedir. Bu doÄŸru bir uygulama deÄŸildir ve bu fosil aÄŸaçlar yok olma riskiyle karşı karşıyadır. Tokat ValiliÄŸi'nin bu duruma el atması ve bu fosil aÄŸaçların süs taşı olarak deÄŸerlendirilmesine bir an önce son verilmesi gerekmektedir. Aksi halde, o bölgede gelecek kuÅŸaklara bu doÄŸal mirasın taşınması mümkün olmayacaktır. 


Fosil ağaçların, özel koşullarda oluştuğundan ve az sayıda olduğundan nadir birer doğa mirası olduğuna işaret eden Akkemik, Hiçbir şekilde ticarete konu edilecek bir meta değildir. Korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması, dünyanın oluşum sürecine ışık tutması açısından çok değerlidir. O nedenle, nasıl ki kültür varlıklarının korunmasına ilişkin bir yönetmelik hazırlanmış ise benzer bir yönetmeliğin de tabiat varlıkları için hazırlanması ve yayınlanması gereklidir. görüşünü dile getirdi.



Giriş: 04 Mayıs 2022 | Güncelleme: 04 Mayıs 2022 | Okunma: 709


Kaynak: Hibya Haber Ajansı




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.