"Aşı karşıtlığı halk sağlığını tehdit ediyor"

Çocuklara yönelik aşı karşıtlığının halk sağlığı üzerindeki tehlikelerine dikkat çeken Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, insanlar aşı olmayı bırakırsa, bulaşıcı hastalıkların hızla tekrar yayılması riskinin olacağını söyledi.

242

Aşı karşıtlığının, bağışıklama programlarının baÅŸarısını ve etkinliÄŸini doÄŸrudan olumsuz etkilediÄŸini vurgulayan Prof. Dr.  Nilgün TekkeÅŸin, Aşı karşıtlığının, aşılara olan talebi azalttığı bilinmektedir. Bu durum, aşılama kapsamının daralmasına, salgınların kontrol altına alınmasının zorlaÅŸmasına ve aşıyla önlenebilir hastalıkların yayılmasına neden oluyor. dedi.

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi (İngilizce) Tıbbi Biyokimya Bölümünden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, çocuklara yönelik aşı karşıtlığının halk sağlığı üzerindeki tehlikelerine dikkat çekti.

Bireyler aşı ile önlenebilir hastalıklardan uzak bir hayat yaşama hakkına sahiptir

Aşıların, bulaşıcı hastalıkları önlemenin en güvenli ve etkili yolu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, Bireyler ve toplumlarımız bir bütün olarak aşı ile önlenebilir hastalıklardan uzak bir hayat yaşama hakkına sahiptir. dedi.

Dünya çapında baÅŸarılı aşı geçmiÅŸine raÄŸmen, birçok siyasi parti ve dini grubun aşı karşıtı harekete katılarak aşıların bilimsel güvenilirliÄŸini sorguladığını söyleyen Prof. Dr.  Nilgün TekkeÅŸin, Aşı karşıtı hikayeler, genellikle sosyal medya aracılığıyla çevrimiçi ve çevrimdışı olarak yayılıyor. İnternet, komplo teorilerine dayalı hikayeler üretiyor. Sosyal medyadaki aşı bilgileri bilimsel kanıtlara dayanmayabiliyor. Aşı ve saÄŸlık bilgileri her zaman SaÄŸlık Bakanlığı Aşı Portalı'ndan (https://asi.saglik.gov.tr/asi/) veya Dünya SaÄŸlık Örgütü (WHO) gibi güvenilir kaynaklardan alınmalı. diye konuÅŸtu.

Aşı yaptırmak, yaptırmamaktan daha güvenli

Mevcut tüm kanıtların aşı yaptırmanın aşı yaptırmamaktan daha güvenli olduÄŸunu söylediÄŸini anlatan Prof. Dr.  Nilgün TekkeÅŸin, Aşılar, sizi ve çocuÄŸunuzu birçok ciddi ve potansiyel olarak ölümcül hastalıktan korumaya yardımcı olur, ailenizdeki ve toplumunuzdaki diÄŸer insanları korur, aşı olamayacak kadar küçük bebekler ve aşı olamayacak kadar hasta olanlar gibi aşı olamayan kiÅŸilere hastalıkların yayılmasını durdurmaya yardımcı olur, yeterli sayıda insan aşılanırsa bazı hastalıkları azaltır veya hatta ortadan kaldırır. ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Aşılar otizme neden olmaz

Aşıların, bağışıklık sistemini zayıflatmayacağını kaydeden Prof. Dr.  Nilgün TekkeÅŸin, Çocuklara ve yetiÅŸkinlere aynı anda birkaç aşı yapmak güvenlidir ve bu gereken enjeksiyon miktarını azaltır, cıva (tiyomersal) içermez, zarar veren hiçbir bileÅŸen içermez, daha güvenli ve daha etkili hale getirmek için gerekli olan bileÅŸenler içerir, otizme neden olmaz, çalışmalarda KKK (kızamık, kabakulak ve kızamıkçık) aşısı ile otizm arasında bir baÄŸlantı olduÄŸuna dair hiçbir kanıt bulamamıştır. ifadesinde bulundu.

Aşı karşıtlığı küresel sağlık için en büyük tehditlerden biri

İnsanlar aşı olmayı bırakırsa, bulaşıcı hastalıkların hızla tekrar yayılmasının mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), aşı karşıtlığını küresel sağlık için en büyük tehditlerden biri olarak listelemiştir. KKK aşısı, kızamık ve kabakulak hastalıklarına karşı en iyi koruma olmasına rağmen dünyada tekrar görülmeye başlanıyor. Bu ciddi bir durumdur, çünkü kızamık menenjit gibi yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir ve kabakulak da işitme kaybına neden olabilir. Çocukların yüzde 95'i KKK aşısı olursa, bu kızamığın tamamen yayılmasını durdurur. Ancak, insanların yüzde 90'ından azı aşılanırsa kızamık, kabakulak ve kızamıkçık hızla tekrar yayılabilir. dedi.

Aşı karşıtı hareketler dünyada nasıl güç kazanıyor

Aşıların tüm zamanların en baÅŸarılı kamu müdahalelerinden biri olmasına raÄŸmen, bazı ebeveynlerin aşı güvenliÄŸi konusunda endiÅŸe duymaya devam ettiÄŸini kaydeden Prof. Dr.  Nilgün TekkeÅŸin, şöyle devam etti:

Ebeveynlere aşılar hakkında güvenilir, kanıta dayalı bilgiler sağlamak, aşı riski iletişiminin önemli bir bileşenidir. Aşı karşıtlığı, aşılama oranlarının düşmesine önemli ölçüde katkıda bulunarak bulaşıcı hastalıkların kontrol altına alınmasını ve pandemilerin önlenmesini zorlaştıran ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturmaktadır. Aşı gerekliliklerine karşı çıkan gruplar, çocuk aşılama oranlarının ulusal düzeyde düşmesine ve önlenebilir ölümcül hastalıkların yeniden ortaya çıkmasına neden olarak ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Aşı karşıtı politikalar, bu grupların temel söylemi haline gelmiş olup, pandemi kısıtlamalarına ve COVID-19 aşılarının güvenliği hakkındaki yanlış bilgilerin yayılmasına paralel olarak güç kazanmıştır.

Çocukluk aşılama oranları düşmeye devam ediyor

Herkesin kendi saÄŸlık kararlarını verme hakkına sahip olması gerektiÄŸini savunan Tıbbi Özgürlük hareketinin giderek güç kazandığını ve çocukluk aşılama oranlarının da düşmeye devam ettiÄŸini anlatan Prof. Dr.  Nilgün TekkeÅŸin, ABD'de ebeveynleri tarafından aşı yaptırılmayan anaokulu öğrencilerinin oranı 2022-2023 eÄŸitim yılında yüzde 3 ile yeni bir zirveye ulaÅŸtı. Bu durum, halk saÄŸlığı uzmanlarını ciddi ÅŸekilde endiÅŸelendiriyor. Artan aşı karşıtlığı, geçen yıl düşük aşılama oranlarına sahip topluluklarda kızamık salgınlarının ortaya çıkmasına neden oldu. Aşıların güvenli olduÄŸuna inanan Amerikalıların oranı 2021'den bu yana altı puan düşerek yüzde 71'e geriledi. Pennsylvania Üniversitesi'nin Kasım ayında yayımladığı bir ankete göre, aşıların otizme neden olduÄŸu ve toksin içerdiÄŸi yönündeki bilimsel olarak çürütülmüş iddialara inananların sayısı da artış gösteriyor. dedi.

Aşı karşıtlığının nedenleri nelerdir

Asılsız iddiaların sağlık dezenformasyonunun kasıtlı olarak yayılması olarak yürütüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, aşı karşıtlığı ile ilgili en belirgin faktörleri, Sağlık ve sosyoekonomik eşitsizlikler ve adaletsizlikler, etkili kamu sağlığı mesajlarının eksikliği, etnik azınlık gruplarını içeren etik olmayan araştırmalar ve yapısal ırkçılık, sosyal dezavantajlar, yani daha düşük eğitim seviyeleri ve yüksek kaliteli, doğru bilgilere erişimin olamaması, çevrimiçi platformlar aracılığıyla yanlış bilgi, dezenformasyon, komplo teorileri ve söylentilerin giderek yayılması ile sosyoekonomik eşitsizlikler ve aşı teslimat süresi, yeri ve maliyeti gibi erişim yeteneğindeki engeller olarak sıraladı.

Aşı karşıtlığı, bağışıklama programlarının başarısını olumsuz etkiliyor

Aşı karşıtlığının, bağışıklama programlarının baÅŸarısını ve etkinliÄŸini doÄŸrudan olumsuz etkilediÄŸini de vurgulayan Prof. Dr. Nilgün TekkeÅŸin, Aşı karşıtlığının, aşılara olan talebi azalttığı bilinmektedir. Bu durum, aşılama kapsamının daralmasına, salgınların kontrol altına alınmasının zorlaÅŸmasına ve aşıyla önlenebilir hastalıkların yayılmasına neden oluyor. Aşı karşıtlığı, bireyler ve bakmakla yükümlü oldukları kiÅŸiler ile toplumun tamamı için tehlike oluÅŸturur. Bu söylemlerin özellikle çocuk felci veya kızamığa uygulanması durumunda dünya olarak nerede olacağımızı tahmin edebilmemiz mümkün. Bu sebeple Nijerya'da 2002 ile 2006 yılları arasında çocuk felci vakaları beÅŸ kat artmıştır. ÅŸeklinde sözlerini tamamladı. 




Giriş: 14 Şubat 2025 | Güncelleme: 14 Şubat 2025 | Okunma: 242


Kaynak: Meryem Agan




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.