"Ağız bakım alışkanlıkları dolgunun ömrünü etkiliyor"

Diş dolgularının farklı malzemeler kullanılarak yapılabildiğini belirten uzmanlar, kullanılan malzemeye göre farklı avantaj ve dezavantajları olduğunu söylüyor.

288

Amalgam, kompozit, seramik ve cam iyonomer dolguların özelliklerine deÄŸinen Restoratif DiÅŸ Tedavisi Anabilim Dalı BaÅŸkanı Dr. Öğr. Ãœyesi Özge Mimir, dayanıklılık, estetik görünüm ve maliyet gibi faktörlerin dolgu seçiminde belirleyici olduÄŸunu vurguladı. Bir diÅŸ dolgusunun genellikle 5-15 yıl arasında dayanabildiÄŸini ifade eden Mimir, Bu süre kullanılan malzemeye, dolgunun yerleÅŸim yerine, kiÅŸinin ağız bakım alışkanlıklarına ve çiÄŸneme alışkanlıklarına göre deÄŸiÅŸebilir. dedi.  

Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, diş dolguları seçenekleri hakkında bilgi verdi.

Diş dolgularında farklı türde malzemeler kullanılabiliyor

DiÅŸ dolguları için farklı türde malzemeler kullanılabildiÄŸini dile getiren Dr. Öğr. Ãœyesi Özge Mimir, Amalgam (gümüş) dolgular, kompozit (beyaz) dolgular, seramik (porselen) dolgular ve cam iyonomer dolgular kullanılabiliyor. dedi. 

Her bir dolgu türünün avantajları ve dezavantajları olduÄŸuna vurgu yapan Mimir, 

Amalgam dolgular dayanıklıdır ve uzun ömürlüdür. Genellikle arka dişlerde tercih edilir, çünkü dayanıklılığı yüksektir. Uygulama süresi kısa ve maliyeti düşüktür. Dezavantajları arasında ise, estetik açıdan hoş görünmemesi, nadir de olsa alerjik reaksiyonlara neden olması, uygulandıktan sonra çıkarılmasının zor olması ve uygulama için dişten fazlaca madde kaldırılmasının gerekmesi sayılabilir. Ayrıca, çinko toksisitesini önlemek için yapım ve söküm aşamalarında özel önlemler alınması gerekir. açıklamasını yaptı.

Hem avantajları hem dezavantajları var… 

DiÄŸer dolgu yöntemlerinin avantajlarına ve dezavantajlarına da deÄŸinen Dr. Öğr. Ãœyesi Özge Mimir, şöyle devam etti: Kompozit dolgular estetik olarak diÅŸle uyum saÄŸlar ve doÄŸal görünür. DiÅŸe daha az müdahale edilir çünkü diÅŸten az madde kaldırarak yapılabilir. DiÄŸer dolgulara kıyasla daha az geniÅŸletici iÅŸlem yapılır. Ancak amalgam dolgulardan daha az dayanıklıdır, özellikle çiÄŸneme gücüne karşı hassastır. Zamanla renk deÄŸiÅŸikliÄŸi yapabilir. Maliyet olarak amalgam dolgudan daha pahalıdır. Yapımı amalgam dolguya göre daha uzun sürer. 

Seramik dolgular da estetik açısından oldukça başarılıdır, doğal diş rengindedir. Dişe çok iyi uyum sağlar ve uzun süre dayanabilir. Hastanın tamamen dişi ile uyumlu bir şekilde laboratuvarda özel hazırlanır. Dişin şekli ve fonksiyonu korunur. Öte yandan yüksek maliyetlidir. Dişin hazırlanması ve uygulanması birden fazla seans gerektirebilir. Özellikle çok büyük dolgular için dikkatli kullanım gerektirir.

Cam iyonomer dolgular ise dişe mineral salınımı yaparak dişi güçlendirebilir. Dişin doğal yapısına daha yakın olabilir. Suyu emerek dişi koruyabilir. Çürük oluşumu açısından daha koruyucu olabilir. Bununla birlikte estetik olarak kompozit veya porselen kadar iyi değildir. Dayanıklılığı daha düşüktür. Genellikle küçük dolgular için uygundur. Renklenme yapabilir.

Ağız bakım alışkanlıkları dolguların ömrünü etkiliyor

Bir diş dolgusunun genellikle 5-15 yıl arasında dayanabildiğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, Bu süre kullanılan malzemeye, dolgunun yerleşim yerine, kişinin ağız bakım alışkanlıklarına ve çiğneme alışkanlıklarına göre değişebilir. dedi.

Dolguların ömrünü etkileyen faktörlere açıklık getiren Mimir, bu faktörleri şöyle sıraladı: Amalgam dolgular genellikle daha uzun ömürlüdür (10-15 yıl), kompozit ve seramik dolgular ise genellikle 5-10 yıl dayanır. Çiğneme gücünün yüksek olduğu arka dişlerde kullanılan dolgular daha hızlı aşınabilir. Düzenli fırçalama, diş ipi kullanma ve profesyonel temizlik, dolguların ömrünü uzatan en önemli faktörlerden biridir. Diş gıcırdatma (bruksizm), sert yiyecekler yeme veya dişleri sıkma gibi alışkanlıklar dolguların ömrünü kısaltabilir. Dolgu öncesi mutlaka bu alışkanlıkların kontrol altına alınması gerekir. Asidik gıdalar ve içecekler, diş dolgusunun zamanla aşınmasına ve renklenmesine yol açabilir.

Bu belirtiler dolgunun yenilenmesi gerektiğine işaret ediyor…

Diş dolgularının yenilenmesini gerektirecek durumlar olduğuna da dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, Ağrı veya hassasiyet, dolguda çatlaklar, kırılmalar veya şekil bozuklukları, diş etlerinde iltihap, dolgunun gevşemesi veya düşmesi, diş renginin veya görünümünün değişmesi gibi belirtiler gözlemlendiğinde, bir diş hekimine başvurmak, durumu değerlendirmek ve gerekirse dolgu yenileme işlemi yapmak önemlidir. dedi.

Bu belirtilerin dolgunun altında yeni bir çürük oluÅŸtuÄŸunun ya da diÅŸ çatlağının meydana geldiÄŸini gösterebileceÄŸinin altını çizen Mimir, Aynı zamanda dolgu yapılan diÅŸin farklı bir bölgesinde yeni çürük oluÅŸmuÅŸ olma ihtimali de bulunabilir. EÄŸer dolgu kırılmış veya çatlamışsa, yiyeceklerin içine girmesi ve diÅŸin daha fazla hasar görmesi olasılığı artar. Bu durumda diÅŸin çekilmesi ya da kron (protez) yapılması gerekebilir. DiÅŸ etlerinde ÅŸiÅŸlik, kanama veya aÄŸrı, dolgunun altındaki diÅŸte çürük veya enfeksiyon belirtisi olabilir.  Ayrıca yapılmış olan dolgunun uyumsuz olması diÅŸ eti iltihabına sebep olabilir. Dolgu yerinden oynarsa, bu da yenilenmesi gerektiÄŸine iÅŸaret eder. diyerek sözlerini tamamladı.



Giriş: 12 Mart 2025 | Güncelleme: 12 Mart 2025 | Okunma: 288


Kaynak: Meryem Agan




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.