"AB Kıbrıs'tan Bıktı mı"

Avrupa Birliği malumunuz. Komşularımızın oluşturduğu, sosyal bir ortaklık olması nedeniyle de çalışanın çalışmayana baktığı, kriterlerin ülkelere göre değişkenlik gösterdiği, girmeyen ne sanır, giren bıkıp usanır atasözünün cuk oturduğu bir birlik.

254

Sözde ana görev olarak iş imkânlarının artırılması ve kolaylaştırılması, ekonomik büyüme ve istikrar, mali istikrar reformlarının artırılması ve tek Pazar'ın derinleştirilmesi gibi daha çok ekonomi ile ilgili konularda sorumluluklar yüklenmekte. Yani ülkelerin iç işleri veya siyasi sorunlarını çözmek gibi bir misyonu yok bu birliğin.

Gelelim esas konumuza, 1 Temmuz 2023-31 Aralık 2023 tarihlerinde İspanya'nın AB Konseyi Dönem BaÅŸkanlığı görevini üstleneceÄŸini duyan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) baÅŸkanı Nikos Hristodulidis İspanya BaÅŸbakanı Pedro Sanchez'i vakit geçirmeden Güney Kıbrıs'a davet etti ve aÄŸzından Kıbrıs sorununun çözümüne iliÅŸkin destek sözleri almaya çalıştı. Yukarıda da belirttiÄŸim gibi AB Konseyi Dönem BaÅŸkanlığının ana görevleri içinde Siyasi faaliyetler ve çalışmalar yok ama Rum lider ÅŸansını denedi, BaÅŸbakan Sanchez’den Türkiye ile olan iyi iliÅŸkilerinden dolayı CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile görüşmesini ve Kıbrıs sorununun çözümüne iliÅŸkin müzakerelerin kaldığı yerden yeniden baÅŸlaması ricasında bulunmasını istedi. BaÅŸbakan Sanchez misafir, ne desin. Tabi tabi dedi, geçiÅŸtirdi. 

Rumlar/Yunanlar ata mirası retorik ve dezenformasyon alışkanlıklarıyla her fırsatı deÄŸerlendirseler de İspanya'nın, GKRY hatırına Türkiye ile olan Ticari ve siyasi iliÅŸkilerine gölge düşüreceÄŸini düşünmek sadece Rumlara özgü bir hayalperestlik. Ki Avrupa BirliÄŸi Konseyi (Bakanlar Kurulu) ve Komiteleri (Bakanlıkları), açık ve net olarak Kıbrıs sorununun baÅŸlangıcının Makarios hükümetinden ve Crans-Montana'da son bulan federasyon temelinde bir anlaÅŸmayı amaçlayan son denemenin sonuçsuz kalmasının baÅŸ mimarının gene Rumlar olduÄŸunun farkında. 

Her ne kadar ara ara Rumların sırtını sıvazlayıp destek sözü veriyorlarsa da esasen yaptıkları hatanın farkındalar. Hem AB'nin kendi üyelik kriterlerine aykırı olarak hem de 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Anayasasını çiÄŸneyerek, Yunanistan'ın ÅŸantajı sonucu Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni üye olarak kabul etmekle baÅŸlarına bela aldıklarını da anlamış görünüyorlar. Bu nedenle de Rumların her fırsatta kapılarını çalıp aÄŸlamasına da artık pek sempatik bakmıyorlar. Rum lider Hristodulidis'in müzakerelerin kaldığı yerden baÅŸlaması için Avrupa BirliÄŸi'nin aktif katılımını istemesini de her fırsatta sümenaltı ediliyor zira AB'nin, Rumların ve Yunanların hatırına Türkiye'yi karşısına almak gibi bir niyeti yok. 

Gerçekleri görebilen bazı Rum siyasetçilerin, Rum Yönetimi BaÅŸkanı Nikos Hristodulidis'in, itibarsız addedilen Anastasiadis’in politikasının ÅŸekillendirilmesine ortak olması nedeniyle Rum yönetiminin uluslararası alanda yaÅŸadığı itibarsızlık sorununun devam edeceÄŸini dile getirmeleri boÅŸuna deÄŸil. 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın seçim dönemindeki bildirgesinde yer alan ve seçildikten sonra da her fırsat ve mekanda savunduğu Eşit ve egemen, uluslararası tanınmış iki devletli çözüm modelinin, aradan geçen iki buçuk yıl içinde kabul görmeye başlaması ve Federasyon içerikli çözüm modelinin de yavaş yavaş gündemden düşmesi tam da bu aydınlanmanın ürünü.

Her ne kadar Rumlar kapı kapı gezerek kendi tezlerine dünyayı inandırmış olsalar da gerçeklerin er-geç ortaya çıkma gibi bir huyu var.

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN

Dekan, Kıbrıs İlim Üniversitesi KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı



Giriş: 20 Nisan 2023 | Güncelleme: 20 Nisan 2023 | Okunma: 254


Kaynak: Prof. Dr. Ata Atun




Bu karekodu kullanarak haberi telefonunuzda görebilir ve paylaşabilirsiniz.